Yıllardır burada yaşıyorlar, bu toplumun bir parçasılar. Üstelik ucuz iş gücü olarak sömürülüyorlar. Fakat serbest ikamet, dolaşım ve çalışma hakları yok. Bu düpedüz ırkçılık.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı, İstanbul’daki Suriyeli mültecilerin kayıtlı bulundukları şehirlere dönmeleri için 24 Eylül’e kadar süre verdi.
Duyuruda ayrıca şunlar yer aldı:
"Söz konusu Suriye uyruklu yabancılara, 24 Eylül 2023 tarihine kadar İstanbul İl Göç İdaresi Müdürlüğüne başvurmaları halinde, kayıtlı oldukları illere dönmek üzere yol izin belgesi verilecektir.
6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle, depremden etkilenen illerden gelen ve kendilerine daha önce yol izin belgesi verilen geçici koruma kapsamındaki Suriye uyruklu yabancıların ikinci bir duyuruya kadar kalışlarına izin verilecektir."
Neden İstanbul'a geliyorlar? Parçalanmış aileleriyle birleşmek ve elbette iş bulmak, çalışmak, ayakta kalmak için. Fakat yazın genişleyen istihdam, sonbaharda daralınca kayıtlı oldukları illere geri dönmeleri isteniyor. Onları bekleyen ise işsizlik, yine düşük ücretle, güvencesiz, kölelik koşullarında çalışma.
Bu uygulama sadece ırkçı gaddarlık değil daha fazlası. Irkçıların baskısı ve devletin baskıcı politikaları, ucuz emek piyasasını ayakta tutmak ve mülteci emeğinin sömürülmesi üzerinde yükseliyor.
Göçmenlere dönük çifte standart kabul edilemez. Serbest dolaşım, istedikleri yerde ikamet ve çalışma, eşit işe eşit ücret ve güvenceli çalışma sadece göçmenlerin hakları için değil Türkiye işçi sınıfını bölen ırkçılığın yenilmesi için ortak talepler olmalı.