Seçimler, göçmenler, ırkçılık: Oy pusulasında gözükenler

Seçimler yaklaştı, vaatler havada uçuşuyor. Dört cumhurbaşkanı adayından üçü başta Suriye olmak üzere çeşitli ülkelerden gelen göçmenleri göndermeyi vaat ediyor. Biri ise göçmenleri bir siyasi koz ve ucuz emek sömürüsünde kullanıp, alttan alta geri göndermeye hazırlanıyor.

Meclis seçimleri için kurulan ve oy pusulasında yer alacak 5 itttifaktan ikisi göçmenlere dosçta yaklaşırken, bir ittifak doğrudan göçmen karşıtlığını merkezine almış durumda. İki büyük ittifakta birbirine zıt yaklaşımlar var.

Ya savaş, ya yoksulluk ya da iklim felaketlerinden kaçarak, ırkçılığın sıradanlaştırdığı bir ülkede çalışıp ayakta kalmaya çalışan milyonlarca insanın hayatı, bir kez iktidar hesaplarına konu oluyor.

Oy pusulasındaki sırasına göre 2023 Cumhurbaşkanlığı adaylarına bakalım:

1. Tayyip Erdoğan: İçişleri Bakanlığı göçmenler üzerindeki baskısını koruyup, sınırdışı etmelere devam ederken, Batı emperyalizminin desteğini kazanmış gözüken mevcut Cumhurbaşkanı Erdoğan daha önce dile getirdiği "1,5 milyon sığınmacıyı Suriye'ye geri göndeceğiz" söyleminden vazgeçmiş gözüküyor. Çünkü Suriye'de askeri varlığına rağmen Türkiye'nin hareket alanı Esad rejimi ve Rusya tarafından kapatılmış durumda. Esad rejimiyle barışma yönünde adımlar atan Erdoğan yönetimi, Suriyeli göçmenler konusunda sessiz.

2. Muharrem İnce: Yakın zamana dek Ümit Özdağ ve ırkçı partisiyle ittifak halinde davranan sağ kemalist İnce, göçmen karşıtı koronun figürlerinden biri. Seçmenlerine başlıca birkaç vaadinden biri zorla göndermek.

3. Kemal Kılıçdaroğlu: CHP Genel Merkezi'ne "Sınır Namustur" pankatları asılmıştı. Ardından Kılıçdaroğlu'nun adaylığı üzerine billboardlar "Sığınmacıları göndereceğiz" afişleriyle doldu. Millet İttifakı'nın adayı olan ve Erdoğan'a karşı geniş kesimlerin oyunu kazanan Kılıçdaroğlu'nun partisi Esad rejimiyle iyi ilişkilere sahip ve Suriye'den çekilmeye hazır. Kılıçdaroğlu'nun iktidarın yumuşak karnı olan mültecilere vurması, milyonlarca insanın hayatı açısından tehlikelidir. Bazen zorla değil gönüllü geri dönüş diyen Kılıçdaroğlu'nun kazanırsa ne yapacağı belirsiz.

4. Sinan Oğan: Cumhurbaşkanı adayları arasında en ırkçısı olan bu şahıs, şimdilerde Kürtlerle uğraşan Ümit Özdağ'ın faşist partisinin adayı. MHP'den kopan bu faşist oluşumun yalanları, birçok ırkçı saldırıya ve cinayetlere neden olmuştu. Türkiye'de başlıca sorunun mülteciler olduğunu savunan bu çevre, tıpkı İnce gibi Tayyip Erdoğan'ı eleştirmekten imtina ediyor. Muhalefete vuruyor. Kılıçdaroğlu liderliğindeki muhalefet ise bir avuç ırkçının peşinden sürükleniyor.

CB adayları arasında yer almasa da göçmenleri hedef tahtasına koyan başlıca siyasi figürlerden biri Meral Akşener. Partisi, yüzde 10'u aşan dört büyük partiden biri. MHP'den kopan İYİP'in yükselişini sağlayan en önemli propaganda silahı göçmenleri hedef alan ırkçılıktı. Henüz Ümit Özdağ bu oluşumun içindeyken örgütlenen nefret kampanyalarında Akşener'in imzası var. Bugün ise Kılıçdaroğlu karşısında el yükselterek geçici sığınmacı statüsünü kaldırmayı, Suriyeli göçmenlerin varlığını tamamen yasa dışı ilan etmeyi vaat ediyor. Ortağı Kemal Kılıçdaroğlu ise ayartılmaya müsait.

Öte yandan Erdoğan yönetiminin mülteci politikasına pek de itiraz etmeyen MHP'nin yakın zamanda görüş değiştirerek, göçmenleri bir milli güvenlik sorunu olarak tanımladığı da görüldü. Kolluk kuvvetlerinde etkili faşist parti, "güvenlik politikaları" denilen baskının dozunu da belirliyor.

Kuşkusuz bunlar yeni bir durum değil. Hakim siyasete yön veren birbirlerinden berbat milliyetçi akımların kavgası, Türkiye'deki hiçbir sorunun sorumlusu olmayan göçmenlerin hayatı üzerinden yürütülüyor. Fakat onlarla sınırlı kalmıyor. Irkçılar göçmen karşıtı propagandadan güç devşirirken, öfkeli taraftarlarını Kürtlere, sola, demokratik muhaliflere karşı örgütlüyor. 

Tabandan faşizme ve ırkçılığa karşı hareketlerin mücadelesi, güçlenmeleri, birleşmeleri tavandaki ırkçılığı sarsacaktır. Seçimlerden önce ya da sonra, ırkçılığa karşı mücadele aralıksız devam etmeli.