Esad rejiminin çöküşünün ardından ırkçılar Suriyeli göçmenleri hedef almaya devam ediyor. Hepimiz Göçmeniz Irkçılığa Hayır Platformu, Suriye'deki değişim ve göçmen hakları konusunda bir açıklama yayınladı.
Platformun açıklaması şöyle:
"2011 yılından itibaren devam eden Suriye iç savaşı, Arap Baharı ile birlikte başlayan bir dizi hükümet karşıtı protestoların ve ayaklanmaların bastırılması ve Esad rejiminin muhaliflere yönelik sert karşılığı ve baskısı sonucunda milyonlarca Suriyelinin ölmesine, işkence görmesine, evlerinden olmasına, göç etmesine neden olmuştu.
8 Aralık 2024 tarihinde, Esad diktatörlüğü devrildi, Esad kaçmak zorunda kaldı. Bu gelişme Suriye’de ve dünyanın farklı yerlerindeki Suriye halkları tarafından coşku ile karşılandı, umut yarattı. Yıllardır süren iç savaş ve Esad diktatörlüğünün devrilmesinin Suriyeliler tarafından coşkuyla kutlaması, aslında Esad rejiminin Suriyelilere yaşattıklarına bir cevaptır. Esad, Suriyelilerin bahanesi değil, yaşadıkları şiddet ve baskı dolu gerçekliğin ta kendisidir.
Şimdi, özellikle Esad rejiminin ardından ağlayan kimsenin olmaması gösteriyor ki Suriye halkı için yepyeni olasılıklar gündemdedir.
Suriye’deki hapishanelerde yaşanan şiddet ve işkenceler bugün Esad rejiminin devrilmesiyle gün yüzüne çıkıyor. Suriye’de yaşayan muhaliflerin yaşadığı gerçeklikleri tüm dünya net bir şekilde görüyor. Şimdi zaman Suriye halklarının iradesine güvenme, Suriye’yi güç mücadelesinin alanı haline getiren tüm emperyalist güçlerin Suriye’yi terk etmesi için her ülkede verilecek mücadelelerin büyütülmesi zamanıdır.
Suriye’de ezilenlerin demokratik haklarını ve tüm halkların eşit koşullarda yaşaması ve kendi kaderini tayin edebileceği olanakların yaratılması için mücadelenin büyütülmesi için harekete geçmeliyiz.
Aynı zamanda Suriye’de yaşanan gelişmeleri kendisi açısından fırsat olarak gören İsrail işgal devletinin saldırganlığına karşı mücadelenin de büyütülmesi gerekir.
Ama bir nokta daha var.
Suriye’deki bu gelişme ile hemen ırkçılar, göçmenlerin bir an önce Suriye’ye dönmesi gerektiğini konuşmaya başladı bile. Bugün Suriye’ye geri dönmeyi düşünen Suriyelilerin elbette olabileceği gibi, aileleri ile birlikte kurdukları düzen veya başka sebeplerden dolayı Suriye’ye dönmek istemeyenler de olabilir. Hiçbir Suriyeli, Suriye’ye geri dönmeye zorlanamaz. Dün savaş koşullarından ilk kaçanların erkekler olmasını eleştirenler, bugün Suriye’ye dönenlerin de ilk olarak erkekler olmasını eleştiriyor. Her iki koşulda da aileleri için güvenli yolları tespit etmek, güvenli barınacak alanlar bulmak, koşulları aileleri için yaşanabilir hale getirip daha sonra ailelerini yanlarına aldırabilmek için bu yolun seçilmesi elbette anlaşılır. Bu gerçekleri görmezden gelen ırkçı söylemlerin karşısındayız.
Irkçılık ve islamofobik saikler etrafında oluşturulan tüm söylemlerin karşısındayız. Suriyeli halklarla tam dayanışma içindeyiz. Kitleleri aptal olarak nitelendirmek, eylemlerini küçümsemek ve kendi gelecekleri hakkında aktif karar alma rolünde olmalarının önünde engel olmak kabul edilemez. Suriye halkının baskıcı tüm rejimlerin karşısında duracağına herkes güvenmek zorunda.
Irkçılığa geçit yok!
22.12.2024"