Habermas'ın İsrail'in Gazze'de yaptıklarını 'Hamas saldırısına misilleme' olarak gösterip 'İsrail'e soykırım niyeti atfedilmesine' karşı çıkan açık mektubuna sosyal medyada tepki yağdı.
Almanya'nın yaşayan en etkili düşünürü kabul edilen Jürgen Habermas, İsrail-Filistin savaşına dair açık mektup yayımladı. Habermas'ın yanı sıra Nicole Deitelhoff, Rainer Forst, Klaus Günther'in imzasını taşıyan açık mektupta İsrail'le ve Almanya'daki Yahudilerle dayanışma ifade edildi. Uluslararası kamuoyunun çoğunluğu tarafından 'katliam' ve 'soykırım' olarak nitelenen İsrail'in Gazze operasyonunu 'Hamas saldırısına misilleme' olarak haklı gösteren açık mektupta 'İsrail'in eylemlerine soykırım niyetleri atfedilmesi' eleştirildi. Frankfurt Okulu'nun önde gelen filozoflarından 94 yaşındaki Habermas'a 'Filistin halkını hiçe saydığı' gerekçesiyle sosyal medyada yoğun tepki gösterildi.
'Dayanışma ilkeleri' başlıklı açık mektupta şöyle denildi:
"Hamas'ın aşırı vahşeti ve İsrail'in buna tepkisinin yarattığı mevcut durum, bir dizi ahlaki ve siyasi açıklama ve protestoya yol açtı. İfade edilen tüm çelişkili görüşlerin arasında, tartışılmaması gereken bazı ilkelerin olduğuna inanıyoruz. Bunlar, İsrail ve Almanya'daki Yahudilerle doğru anlaşılan bir dayanışmanın temelidir.
Genel olarak Yahudi yaşamını ortadan kaldırma niyeti ilanının eşlik ettiği Hamas'ın katliamı, İsrail'in misilleme yapmasına neden oldu. Prensipte haklı olan bu misillemenin nasıl gerçekleştirildiği tartışmalı bir konudur; orantılılık ilkeleri, sivil kayıpların önlenmesi ve savaşın gelecekte barış umuduyla yürütülmesi yol gösterici ilkeler olmalıdır. Filistin halkının kaderiyle ilgili tüm endişelere rağmen, İsrail'in eylemlerine soykırım niyetleri atfedildiğinde, muhakeme standartları tamamen kayıyor.
Özellikle, İsrail'in eylemleri hiçbir şekilde Yahudi karşıtı tepkileri haklı çıkarmaz, hele de Almanya'da. Almanya'daki Yahudilerin bir kez daha hayati tehlikelere uğraması ve sokaklarda fiziksel şiddetten korkmak zorunda kalması kabul edilemez. İnsan onuruna saygı gösterme yükümlülüğüne dayanan Federal Cumhuriyetin demokratik ethosu, Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkını, Nazi döneminin kitlesel suçları ışığında özel korumaya değer temel unsurlar yapan bir siyasi kültürle bağlantılıdır. Buna bağlılık, siyasi birlikteliğimizin temelidir. Özgürlük ve fiziksel bütünlüğün yanısıra ırkçı hakarete karşı korunmaya ilişkin temel haklar bölünemezdir ve herkese eşit şekilde uygulanır. Buna, ülkemizde her türlü bahaneyle Yahudi aleyhtarı hissiyat ve kanaati besleyen ve şimdi bunları çekinmeden söylemek için hoş bir fırsat gören herkes de uymak zorundadır."
Tepkiler
Habermas'ın imzasını taşıyan ve sadece İsrail ve Yahudilerle dayanışma beyan edip Gazze'de yaşananlara 'Filistinlilere müstahak' mesajı veren açık mektuba, sosyal medyada tepki gösterenler arasında önemli isimler de vardı. Columbia Üniversitesi profesörü, Avrupa Enstitüsü Direktörü, Carnegie Europe'da misafir akademisyen olan Britanyalı tarihçi John Adam Tooze, 'bu açık mektuptan sonra 4 imzacıyı da herhangi bir ciddi tartışma konusu olmaktan diskalifiye etmek gerektiğini' dile getirdi. Tooze, açık mektubu yayımlayan Goethe Üniversitesi'nin Normative Orders isimli araştırma merkezinin sitesine de "Normatif emirlerle ilgilendiğini iddia eden kimseler İŞGALİ ANMIYOR BİLE" diye çıkıştı.
Pek çok siyasi teori kitabının yazarı olan Britanya'daki Sosyalist İşçi Partisi'nin Merkez Komite üyesi Alex Callinicos, 'Habermas ile meslektaşlarının soyut bir İsrail savunusu değil, ırkçı, aşırı sağcı Netanyahu hükümetinin savunusunu yaptığını, bunun da normatif emirlerin olguları değerlendirmekten kopuk hale gelmesine iyi bir örnek oluşturduğunu' belirtti. Callinicos, "Alman filozoflar, bunu nasıl bildiklerini açıklama zahmetine girmeden vahşet işleyenin Hamas olduğunu ve İsrail'in 'soykırımsal niyetlerinin' bulunmadığını biliveriyor, İsrailli bakanların bu niyetleri sürekli ilan etmesine rağmen" diyerek ekledi: "Eleştirel teori resmen ölmüştür."
Eleştirel teorinin son temsilcilerinden Habermas'ın açık mektubunu, ABD'li siyaset teorisi profesörü, 13 kitabın yazarı ve editörü Jodi Dean de 'pek çok yönden rahatsız edici buldu'. "İsrail'in soykırım niyeti beyan eden net ve herkesin malumu çok sayıda açıklama yapması olgusunu görmezden geldiğine" dikkat çeken Dean, "Yahudiler ile İsrail arasında ayrım gözetmeyi de bir kenara bıraktığını" belirterek şöyle devam etti: "Bildiri, İsrail'in bir şekilde Almanya'yı Holokost suçlarından kurtarıp arındırırken aynı zamanda ortadan kaldırma mantığını ebedileştirdiğini ima ediyor. Federal Almanya Cumhuriyeti'nin kuruluş öncülü kapsamında Filistinliler yeryüzünden siliniyor ve silinmeye devam edecek. Habermas, (Carl) Schmitt'in ayrıcalık mantığına bağlı kalıyor."
(Artı Gerçek)