Otoriter rejimlerin, milliyetçi nobran iktidarların dünyayı sürüklediği politik iklime tek örnek Bolsonaro değil elbette. Gine Cumhurbaşkanı Alpha Conde de başkanlığını ömür boyu yapmayı planlıyordu.
Gine 1958 yılında bağımsızlığını kazanmış ve ilk demokratik seçimlerini 2010 yılında gerçekleştirmişti. Alpha Conde bu seçimlerde göreve geldi. Bir darbeler cumhuriyeti olan Gine’de seçimle iş başına gelen ilk siyasi olduğu için halkta bir umut yaratsa da iktidar Conde’ye çok cazip geldi. Koltuğunu bırakmak istemedi.
Gine’de anayasa, bir kişinin beşer yıldan en fazla iki dönem devlet başkanlığı yapabileceğini karara bağlamış olmasına rağmen Conde 2019’da bunu üç döneme çıkarmak için harekete geçti ve yapılan referandumla Anayasa değişimi gerçekleşti. Conde’nin altışar yıldan iki dönem daha devlet başkanlığı yapmasının kapıları açıldı. Rejim otoriterleştikçe kitlesel huzursuzluklar, eylemler de gelişti. Rejimin gösterilere yanıtı ise daha sert bir baskı uygulamaktı.
Ordu içindeki bir örgütlenme, bir geçiş rejimi kuracağını ve tek adam iktidarının benimsenmesinin mümkün olmadığını iddia ederek darbe gerçekleştirdi. Ordunun geneli darbeci kliğe karşı harekete geçmeyerek Conde’nin akıbetini belli etti. Gine halkı ise seçimle aldığı yetkileri sonsuz bir tek adam rejimi inşa etmek için kullanan Conde’yle askeri zorbalıkla darbe yapıp demokrasiden yanaymış gibi davranan darbeciler arasında kalmış durumda.
Fakat 2020 yılındaki eylemler bir askeri darbenin örgütlenmesi için değil Conde rejimine demokratik bir uyarı yapılması içindi.