Sosyalist İşçi gazetesinin bu hafta yayınlanan son sayısında, Suriye'deki gelişmeler ele alındı:
Sekiz yıllık savaşın sonunda Esad rejimi ülkenin üçte ikisini yönetir hale geldi. Muhalifler İdlib'e sıkışmış durumda ve aralarında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. PYD'nin yönettiği, ABD-Koalisyon güçleri tarafından havadan ve karadan kontrol edilen üçte birlik bölümün akıbeti, şimdi Suriye krizinin merkezine oturdu.
ABD Başkanı Trump'ın Suriye'den çekilme kararı, Kuzey Suriye'de bir Kürt yönetiminin kurulmasını beka sorunu gören ve dış siyasetini bunu engellemek üzerine kuran Türkiye devletine büyük bir fırsat vermiş gibi gözüküyor.
Fırat'ın doğusuna sınır ötesi harekat kararı dünyaya ilan edildi ve sınıra büyük askeri yığınak yapıldı. Ancak bu harekat, Suriye hava sahasını kontrol eden eden ABD ve Rusya'nın izniyle yapılabilir.
Tehdit ve anlaşma
Suriye'den çekilme konusunda Erdoğan ile anlaştığı söylenen Trump, Menbiç'i ele geçirmek isteyen Türkiye'yi en sert şekilde tehdit etti: “Kürtler'e saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvedeceğiz.” Sonra Erdoğan'la telefonda görüştü ve "20 mil derinlikte güvenli bölge" fikrini ortaya attı.
ABD ve Türkiye genelkurmay başkanları, çekilme sonrası yönetim üzerine bir araya gelirken "güvenli bölge" tartışması gündemi kapladı. İki taraftan yapılan açıklamalar, bir dizi konuda pazarlıkların devam ettiğini gösteriyor. Trump'ın onayını almaya çalışan Erdoğan, 23 Şubat'ta Rusya'ya giderek Putin'i ikna etmeye çalışacak.
Suriye ordusuna verdiği askeri destekle savaşı kazanmasını sağlayan Rusya, ABD'nin çekilme kararı sonrası rejim ile anlaşmaya çalışan Suriye Kürtleri ile yürütülen müzakerelerin de garantörü. Trump'ın "güvenli bölge" açıklamasına Moskova'nın tepkisi, Rojava bölgesinin rejimin yönetimine geçmesi oldu.
Tampon bölge gibi Suriye'de siyasi çözüm hakkındaki belirsizlikler, ABD ve Rusya arasındaki rekabet ve anlaşmazlıklardan besleniyor.
Güvenli bölge nedir?
Trump ve ABD'nin tampon bölge konusunda ne düşündüğü henüz tam olarak bilinmiyor. Türkiye ise TOKİ'nin Fırat'ın doğusunda konutlar yapması gibi ayrıntılı planlara sahip.
Türkiye sınırı boyunca 420 kilometre uzunluğunda ve 32 kilometre derinliğinde "güvenli bölge"nin, güneyde Sacur çayından başlayacağı ve doğuda Haseke'nin Malikiye ilçesine uzanacağı söyleniyor. Böylesi bir tampon bölge, bugün Suriye Demokratik Güçleri/YPG kontrolündeki Kobane, Tel Abyad, Serekaniye şehir merkezlerini, Rakka ve Haseke'nin 8 ilçesini de kapsıyor.
Türkiye'nin istediği olursa, Suriye Kürt bölgesi birçok noktadan bölünecek ve silahlı unsurlar bölgeden sürülecek. Tampon bölge, Fırat Kalkanı operasyonunda ele geçirilen alan ve Afrin ile birleştirilecek. Böylece Suriye'nin dörtte birlik kısmı Türkiye ve ona bağlı yerel silahlı güçlerin kontrolüne girecek. Türkiye, 10 bin askeriyle ülkedeki en kalabalık dış güç durumunda.
PYD ve Esad rejimi, Trump ve Erdoğan tarafından dile getirilen "güvenli bölge" fikrini reddediyor ve savaşacaklarını söylüyor. Tampon bölge sınırlarının dışında kalan Menbiç'teki kriz gibi yeni çatışmalar ve savaşın şiddetlenmesi olasılığı, bölgede tansiyonu yükseltirken, gelecek konusundaki belirsizliği de büyütüyor.
Çözüm
Emperyalist devletler, Türkiye ve İran gibi bölgesel güçler Suriye'nin akıbetini belirlemek için yoğun bir mücadele yürütürken, Suriye halkları çözümü bekliyor.
8 yıllık çözümsüzlük ve yıkıcı savaş, dışarıdan müdahalelerin sonucu. Suriye'de savaşın son bulması için tek gerçekçi çözüm, tüm dış güçlerin ülkeden çekilmesi ve Suriye halklarının kendi kaderlerini belirlemesi.
(Sosyalist İşçi)