Kapitalizm fosil yakıtlar üzerinde yükseldi ve yoluna aynı şekilde devam etmek istiyor. 

Bir yandan iklim zirvelerinde sunulan yetersiz azaltım hedefleriyle bizleri oyalayıp, diğer taraftan fosil yakıt şirketlerine trilyonlarca dolar destek sunan liderler şimdi de Rusya’nın Ukrayna’yı işgalini fırsat bilerek, yükselen fiyatlardan kâr etme peşine düştüler. 

İklim hareketinin gücünü büyütmeli, bu gidişatı durdurmalıyız. 

2021’de 742 milyar dolarlık fosil yakıt finansmanı sunuldu

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) raporları, 1,5C’lik ısınma sınırını geçersek bunun geriye dönüşü olmaz, emisyonlarda hemen ve mümkün olduğunca büyük kesintiler yapmalıyız, derken; ExxonMobil, Shell, BP ve Chevron gibi fosil devlerinin kârları katlanarak artmaya devam ediyor, iklim zirvelerinde verilen sözler tutulmuyordu. 

Fosil yakıt sektörüne, Paris Anlaşması’nın kabulünden bu yana 4,6 trilyon dolar destek sunuldu. Geçtiğimiz yıl 742 milyar dolarlık fosil yakıt finansmanı sağlandı; on yıl önceki yoğunluğu 396,38 ppm olan CO2 yoğunluğu 2021’de 418,15 ppm olarak ölçüldü, bu yıl yine artarak 420,35 ppm’e yükseldi. 

Çin’in on yıllık CO2 emisyonuna eşdeğer sera gazı üretecek ölçekte yeni projeleri hayata geçirmenin peşindeler.

“8 milyon iklim işi!”

Fosil yakıt şirketlerinin ceplerini doldururken hepimizin geleceğini yakan kapitalistlerin, iklim zirvelerini manipüle eden liderlerin yeniden fosil yakıtlara dönmek için bahane olarak kullandığı, özünde emperyalistler arası bir güç savaşı olan Ukrayna’nın işgaline HAYIR diyen bizler, emisyonların hızla düşürülmesi için net bir talepte bulunuyoruz: “8 milyon işsize iklim işi!”

Fosil yakıtlardan kurtulmanın tek yolu gerçek bir enerji dönüşümü başlatmaktır ve bu da milyonlara istihdam sunacak muazzam ölçekli bir yenilenebilir enerji tasarısıyla hayata geçirilebilir. 

Son umudumuzu yakmalarına izin vermeyeceğiz!

Merkezinde işçi sınıfının yer aldığı adil bir geçiş; temiz, sürdürülebilir, yenilenebilir bir enerji sistemi istiyoruz.

Onulmaz yıkımlar pahasına beşli çetenin zeytinlerimize dokunma cüretiyle uzanan ellerini dolduran; İkizdere’ye taşocağı kurma planlarına, Cerattepe’de, Kuzey Ormanları’nda, Kazdağları’nda, Salda Gölü’nde yol açtıkları çevre felaketlerine destek sunan bu kirli düzenin bizleri bir iklim çöküşünden kurtarabileceği yalanına aldanıp son umudumuzu da yakmalarına izin vermeyeceğiz!

Bize milyonların hareketi lazım.

“Ya sosyalizm ya barbarlık” diyordu Rosa Luxemburg. 

Tarihsel bir kırılma noktasında, bugün o seçimle yüz yüzeyiz: 

Hangisini kurtaracağız? Onların şirketlerini mi kendimizi mi?

Küresel iklim hareketinin “sistemi kökten değiştir” sloganı da buradan geliyor. 

Değişim, sokakta “8 milyon iklim işi istiyoruz. Hemen, şimdi!” diye haykıracak muazzam bir hareketin, yani milyonların yükselteceği sesin gücüyle gelecek.