Kasım ayında 31 kadın erkekler tarafından katledildi, 26 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu!
Bianet’in yerel ve ulusal gazetelerden, haber sitelerinden ve ajanslardan toparladığı verilere göre, kasım ayında 31 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Bunun yanı sıra 26 kadın da şüpheli bir şekilde ölü bulundu.
Öldürülen 31 kadından 25’inin hangi bahanelerle öldürüldüğü tespit edilememişken 1 kadın ekonomik, 5’i de ayrılmak istediği, barışmak istemediği, kıskançlık gibi bahanelerle yaşamdan koparıldı.
Kasımda öldürülen 31 kadının 14’ü evli veya eskiden evli olduğu erkek, 5’i birlikte olduğu erkek, 9’u akrabası, 1’i iki hırsız, 1’i arkadaşı tarafından öldürüldü, 1 kadının ölümüne sebep olan kişilerin yakınlık durumu tespit edilemedi. Ayrıca kadınların 20’si evinde, 9’u ormanlık alan, araba, sokak gibi ev dışı alanlarda öldürüldü. 2’sinin öldürüldüğü yer tespit edilemedi.
Bianet’in verilerine göre, erkekler kasım ayı içerisinde en az 61 kadına şiddet uyguladı, en az 14 kadını taciz etti, en az 60 kadını da seks işçiliğine zorladı. Aralarında oğlan çocukların da olduğu en az 31 çocuğu istismar eden erkekler, en az 2 çocuğu öldürdü.
Kadın cinayetleri politiktir, önlenebilir!
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir programda kadın cinayetlerine karşı mücadele eden kadınlardan “Eline yazdığı iki tane dövizle tüm kadın meselesini çözdüğünü zanneden” diye bahsetti. Kadınlara “yapacağınız bir iş var aileye sarılmak, tweet atarak, slogan atarak bu iş olmaz” dedi. Eğer kadın cinayetleri aileye sarılarak önlenseydi, sadece bu ay ölen kadınların yüzde 64’ü evlerinde öldürülmezdi. Kadınların büyük çoğunluğu failler hakkında defalarca suç duyurusunda bulunmasına, koruma tedbiri çıkartmış olmasına rağmen öldürüldü. Kadın cinayetleri 6284’ün ve İstanbul Sözleşmesi’nin tüm kurum ve kuruluşlar tarafından etkin olarak uygulanmasıyla, kadın cinayeti davalarında ‘iyi hal’ veya ‘tahrik’ indirimi verilmemesi ile engellenebilir. Devlet İstanbul Sözleşmesi’ni etkin bir şekilde uygulamamaya, ‘genel ahlak’ ve ‘aile’ çerçevesinde yaptığı açıklamalar ve uyguladığı politikalarla şiddeti, cinayetleri teşvik etmeye devam ettiği sürece biz kadınlar sloganlarımızla, dövizlerimizle, tweetlerimizle hak aramaya ve erkek şiddetiyle mücadele etmeye devam edeceğiz.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.