2 Nisan 1923: Soykırım suçlusu katil Topal Osman öldürüldü

02.04.2015 - 04:06
Haberi paylaş

Ergenekon davasının en önemli sanıklarından Veli Küçük, Giresun'da jandarma bölge komutanı olarak bulunduğu sırada Topal Osman'ın hayatından çok etkilenerek heykelini diktirmişti. Bunda tuhaf olan bir şey de yoktu zaten; Veli Küçük Hrant Dink cinayetinin planlayıcı ve örgütleyicisi olarak Ermeni soykırımının sürdürücüsüyken, Topal Osman Ermeni soykırımının yanı sıra, Pontus soykırımının uygulayıcısıydı.

Topal Osman'ın kan ve katliam sahnesine ilk kez 1914 yılında Giresun'da çıktı. O güne dek önemsiz bir çete reisi olan Osman, Ermeni soykırımı hazırlıkları esnasında Teşkilat-ı Mahsusa yöneticileri tarafından örgütlendi. Osman, Karadeniz'in Ermenilerden temizlenmesi görevini üstlendi. Hapishanelerden çıkardığı katillerden oluşan çetesiyle Artvin ve civarında yürütülen "tehcire" katıldı, çok sayıda Ermeni'yi katletti.

1919 yılında Ermeni soykırımı nedeniyle İstanbul Divan-ı Harbi tarafından aranan Topal Osman, Havza'da çok kısa bir süre önce Samsun'a çıkmış olan Mustafa Kemal'le görüştü. Bu görüşme sonrasında Topal Osman hakkındaki arama emri Padişah Vahdettin tarafından kaldırıldı, Osman Muhafazai Hukuk-u Milliye Cemiyeti Giresun Şube başkanı oldu. Bu yeni sıfatıyla Erzurum'da kongre toplamaya giden Mustafa kemal'in muhaliflerini bastırmak görevini başarıyla yerine getirdi. Ardından da diğer görevini icra etmeye başladı: Karadeniz'i Rumlardan arındırmak.

Topal Osman, Pontus Rumlarını kendi kazdıkları mezarlarına diri diri gömmek, buharlı gemilerin kazanlarında yakmak, derilerini yüzdürmek gibi akla hayale gelmeyecek eziyetler ve işkencelerle öldürmeye başladı. 1916-1923 arasında Pontus'ta en az 60.000 Rum katledildi. Bu esnada bu insanların servetlerini kendi üzerine geçirdi ve etrafındaki katil sürüsüne dağıttı. Topal Osman sadece Rumları soykırıma uğratmakla kalmadı, Müslüman ahaliye de çok eziyet etti.

Bir süre sonra rezaletleri ayyuka çıkıp Ankara'ya ardı ardına şikayet mektupları yağmaya başlayınca, Mustafa Kemal Topal Osman'ı Koçgiri Ayaklanması'nı bastırmaya gönderdi. Burada da son derece zalimce yöntemler kullanmasının yanı sıra, yörenin konuyla ilgisi olmayan Hıristiyan ahalisini de katletti. Bu uygulamalar da Ankara'da mecliste büyük tartışmalara sebep oldu.

Bir süre sonra Topal Osman ve çetesi Ankara'ya gelerek, ilk muhafız alayını oluşturdu. Görevleri resmen Mustafa Kemal'i korumak olsa bile, asıl yaptıkları iş, onun muhaliflerini her türlü yöntemi kullanarak ortadan kaldırmaktı. Bu görevine uygun olarak Topal Osman mecliste muhalefetin odağını oluşturan 2. Grup liderlerinden Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey'i evine davet etti ve orada öldürdü. Ali Şükrü Bey'in birden ortadan kaybolması neticesinde yapılan aramada, cesedi Topal Osman'ın evinin yakınlarında bulundu. Bulunan tüm maddi deliller Topal Osman'ı işaret edince, Mustafa Kemal İsmail Hakkı Tekçe komutasındaki birlikleri onun üzerine gönderdi.

Topal Osman Çankaya sırtlarında Papazın Bağı mevkiine çekilerek 1 Nisan'ı 2'ye bağlayan gece boyunca düzenli ordu birlikleriyle çatıştı. Bir ara Çankaya Köşkü'nü de bastı, ancak Mustafa Kemal köşkten kaçtığı için onu ele geçiremedi. 2 Nisan sabahı Topal Osman öldürüldü ve kesik başlı cesedi meclisin önünde sergilendi. Bu sayede Mustafa Kemal hem Ali Şükrü Bey'in katilini cezalandırarak muhalefeti aslında ne kadar "sevdiğini" gösterdi, hem potansiyel bir belayı ustalıkla başından attı, hem de çok şey bilen birinin konuşmasını engelledi.

Veli Küçük'ün böyle bir katilin heykelini dikmesi çok doğal, ne de olsa "kan" çekiyor...

Fotoğraf: Topal Osman çetesi...

Bültene kayıt ol