Darbeci generallerden ilk siyasi savunma

25.05.2017 - 11:11
Haberi paylaş

Kimi 'ben katılmadım' diyor, kimi 'aldığım emirleri uyguladım'. 15 Temmuz çatı davasında yargılanan cunta liderleri, Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi "kumpas" diyerek kurtulmaya çalışıyor.

Aralarında "Yurtta Sulh Konseyi" üyesi generallerinde olduğu 221 sanığın yargılandığı ve her şüpheli için üçer kez müebbet hapis cezasının istendiği ana darbe davasında ifade verenler, suçsuz olduklarını iddia ediyor.

Bazıları ısrarla 'biz FETÖ'cü değiliz Atatürkçüyüz' diyor, çoğu 'o gece hiçbir şey yapmadım.'

Aralarından biri ise mahkemede Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'a yazdığı "açık mektubu" okudu.

'Akar ve Fidan kontrolünde'

"Yurtta Sulh Konseyi" üyesi olmakla suçlanan Kara Kuvvetleri eski Kuvvet Geliştirme Başkanı Tuğgeneral Erhan Caha, "Bu vahim ve menfur darbe teşebbüsü, Genelkurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları ve MİT müsteşarının, planı, bilgisi ve kontrolü dahilinde olmuştur" diyor ve ekliyor: "Darbenin askeri görünümlü sivil bir darbe olduğunu düşünüyorum." 

Buna dayanak olarak da 15 Temmuz gecesi, orduda darbecilerle mücadele eden askerlerin liderlerinden Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı'yı gösteriyor. Aksakallı'nın, 'Kriz anlarında personele birliği terk etmeme emri verilir. Personele bu emir verilseydi darbe açığa çıkardı' sözlerine referans veren darbeci general, okları darbe girişimi bilgisini Erdoğan ve hükümete geç bildiren Hulusi Akar'a ve Hakan Fidan'a atıyor.

Akar ve Fidan'ın 15 Temmuz gecesine dair ifade ve tanıklıklarının alınmaması üzerinden "sivil darbe" iddiasını ileri sürüyor.

Caha o gece ne yapmıştı?

Fetullahçılardan olmadığını söyleyen, "soyut ve yönlendirme sonucu ismim kasıtlı olarak bu konsey ile ilişkilendirilmiştir" diyen Caha, 15 Temmuz'da ne yapmıştı?

TSK'nın en büyük gücü olan Kara Kuvvetleri Komutanlığı karargah binasını işgal eden gruba liderlik etmek, oradaki subaylara "Yurtta Sulh Konseyi" adına konuşma yapmak ve kendisinden emir alınacağını bildirmekle suçlanan general Caha, ilgili davanın bir numaralı şüphelisi.

Belli ki darbecilerle arasında ne geçtiği ve ne yaptığı bilinmeyen Akar, Fidan ve hükümete bağlı gözüken güvenlik bürokrasisinin 16 Temmuz sabahına kadar uzun saatler boyunca ne yaptığının flu bırakılmış olmasına güveniyor.

15 Temmuz darbecileri arasında ilk siyasi savunmayı yapan Caha, Ergenekon ve Balyoz davalarının düşürülmesi gibi, olan bitenin aslında bir "kumpas" olduğu fikrine dört elle sarılacaklarının ilk işareti.

NATO subaylığı ortak noktasında birleşen darbe koalisyonunun tüm üyelerine FETÖ'cü denmesi ve OHAL uygulamaları sonucu darbecilerle alakası olmayan sivillerin de tutuklanması, yani davanın baştan sulandırılması 15 Temmuzculara cesaret vermiş gözüküyor.

Sonu Ergenekon ve Balyoz gibi mi olacak?

15 Temmuz'un Akar ve Fidan'ın kontrolündeki hükümetin karşı-darbesi olduğu görüşü, CHP grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu tarafından bir kez daha dile getirilmiş; CHP lideri kontrollü darbeye ilişkin güçlü kanıtların önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını söylemişti.

Hiçbir meşruiyetleri olmadığı için kalkıştıkları darbeyi savunamaz hâldeki cuntacıların tutarsız ifadeleri birer kanıt olamaz.

15 Temmuz darbecilerinin bu işten yakayı sıyırmaması, hesap vermesi, bir daha darbe olmaması için: Darbe hakkındaki karanlıkta tutulan tüm bilgi, belge ve gerçekler topluma açıklansın. Akar ve Fidan da ifade vermelidir. Darbeyi saatler önce haber aldığınız hâlde neden gerekli tedbirleri almadınız? Neden haber vermediniz? Cunta koalisyonunun gerçek yapısı ve siyasi uzantıları ortaya çıkartılsın. OHAL'de yapılan haksızlıklar düzeltilsin.

Bültene kayıt ol