Öğrenciler protesto etti: Boğaziçi Üniversitesi’nde beyaz toros maketi ne arıyor?

Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin okulun sosyal medya hesaplarındaki nefret söylemini kampüse Beyaz Toros maketi koyarak protesto ettiler.

Öğrenciler şöyle diyor:

"1 Kasım seçimlerinin hemen öncesinde Başbakan Davutoğlu, “AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak. Biz buraları faili meçhullere bırakmayacağız" diye tehditte bulunmuştu. Bu tehdidin üzerinden çok geçmedi, Boğaziçi Üniversitesi'nin sosyal medya platformlarından birinde, yine bir gün nefret söylemleri dillendirilirken; Beyaz Toros’un ve Roboski Katliamı’nın fotoğrafı paylaşıldı. İlkinde en az 1900’ü aşkın insan faili meçhul cinayetlere kurban giderken, ikincisinde F16 bombardımanı sonucu 34 insanın katledilmiş olduğu gerçeği ve bu ırkçılıktan beslenen fotoğrafların gözümüze sokulmuş olması kabul edilemez.

Hele bir de savaş ablukaları, sokağa çıkma yasakları ve olağanüstü halleriyle devam ederken asla. İki cephede de bizlerin öldüğü, bir avuç egemen hariç kimsenin çıkarına olmayan sürekli çatışma hâli… Hâl böyleyken nefret söylemlerinin hiçbirinin meşruluğunu kabul etmediğimizi tekrarlıyor, faili meçhul cinayetlerin, gözaltında kaybetmelerin simgesi Beyaz Toros maketini “Bir daha asla!” demek üzere sergiliyoruz.

Faili meçhullerin, katliamların ve savaşların olmadığı bir dünya ancak nefret söylemlerinin olmadığı bir düzlemde mümkündür."

Boğaziçililere Cumartesi Anneleri’nden mesaj var

Cumartesi Anneleri'nin öğrencilere mesajı ise şöyleydi:

"Beyaz Toros" 90'lı yıllarda faili meçhullerin, gözaltında kaybetmelerin yani insanlığa karşı suçların simgesi oldu. Beyaz Toroslara bindirilenlerden ya bir daha haber alınamadı ya da işkenceyle öldürülen bedenleri bulundu. Bugüne kadar hiçbir iktidar, Beyaz Toroslarla götürülenler için hukuku işletmedi; Beyaz Torosların cellatlarından hesap sormadı. Çünkü beyaz Toroslar bir devlet politikasının doğrudan aracı oldu. Bizler kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak, Beyaz Toroslara bindirilip bir daha evlerine dönemeyenlerin izini sürmek için, "Beyaz Toros zihniyeti"ni mahkum etmek için Galatasaray'dayız, Diyarbakır'dayız, Cizre'deyiz, Batman'dayız, Yüksekova'dayız. Nefret söylemlerini Beyaz Toroslarla birleştirenler, işlenen insanlık suçlarını meşrulaştıranlardır. Bu suçun savunucusu olmak, insanlığın, adaletin ve yaşam hakkının karşısında olmak demektir. Beyaz Toroslara, rangerlara, tomalara rağmen yaşam hakkını, barışı ve insanca yaşamı savunmak için bir araya gelenleri selamlıyoruz."

İlginizi çekebilecek diğer yazılar