16 Kasım 2021'de, Izmir'in Güzelbahçe ilçesinde yakılarak öldürülen Suriyeli üç mülteci işçi, ölüm yıldönümlerinde anıldı.
Ahmet El Ali, Memun El Nebhan ve Hüseyin El Biş, kaldıkları inşaatta uyurken yakılmıştı. Memun El Nebhan, ailesi tarafından memleketi Idlip'te toprağa verilmişti. Ahmet El Ali ve Hüseyin El Biş Güzelbahçe Yelki Mezarlığı'na defnedilmişti.
Fail Suçunu İtiraf Etti, Dava Açılmadı
İzmir Mülteci Dayanışma Platformu tarafından, Yelki Mezarlığı'nda gerçekleştiren anmada Türkçe ve Arapça basın açıklaması okundu. Türkçe basın açıklamasını, Insan Hakları Derneği'nden (IHD) Avukat Meral Kaban; Arapça basın açıklamasını Sığınmacılar Platformu'ndan Taha El Gazi okudu.
Basın açıklamasında, üç işçiyi yakan şahsın hakkında, suçunu itiraf etmesine rağmen henüz dava açılmadığı ifade edildi. Irkçılık ve milliyetçiliğin insanlar arasındaki nefreti körüklediği vurgulanırken, mültecilerle dayanışmanın önemine dikkat çekildi.
Açıklama şöyle:
"Bundan yaklaşık bir yıl önce, 20 Aralık 2021 tarihinde İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde işçilik yapan 3 Suriyeli mülteci; Ahmed El Ali, Memun En Nebhan ve Muhammed El Hüseyin El Abdo El Biş’in 16 Kasım 2021 tarihinde yaşadıkları yer yakılarak yaşamlarını yitirdiklerini öğrenmiştik. Haberin insan hakları kurumlarına bir ay gecikmeli gelmesi o zaman da düşündürücüydü, bugün de düşündürücüdür. Haber alındıktan sonra insan hakları kuruluşlarının dosyayı inceleyebildiği kadarıyla olayın tasarlanarak ırkçı saikle işlendiği ortadadır. Ancak bu durum, kamuoyunda kişinin akli dengesinin bozuk olduğu, Suriyeli mültecilere yönelik ırkçı saikle cinayet işlemediği gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığı gözlemlenmiştir. Bu durum ırkçı saikle işlenen cinayetin örtbas edilmesine yönelik olduğunu değerlendirmekteyiz. Bugün, aradan bir yıl geçtikten sonra davanın şu an soruşturma aşamasının devam etmekte olduğu, henüz iddianamenin hazırlanmadığı haberini de maalesef almış bulunmaktayız. Yerinden, yurdundan edilip bambaşka bir ülkede yaşamak zorunda kalan, ekmek parası kazanmak için çabalayan bu üç masum insan adına, aileleri adına ve vicdanlı tüm insanlar adına soruşturmanın bir an önce sonlandırılıp dava açılmasını ısrarla talep ediyoruz.
Tüm Türkiye'nin olduğu gibi, Güzelbahçe'nin de bir insanlık ayıbına ev sahipliği etmeyeceğine, gündelik yaşamını sürdürmeye çalışan insanların güvenle yaşamaya devam edeceğine inanmak istiyoruz. Tüm isteği zulüm korkusunun olmadığı bir ülkede yaşamlarına devam etmek isteyen insanların güven içinde kaldıklarından emin olmak istiyoruz. Bunun için adalet kurumlarının bir an önce işlemeye başlamasını istiyoruz. Bu üç kişinin adalet isteyen çığlığının boğulmaya çalışılmadığına inanmak istiyoruz.
Bugün, ırkçılığın en büyük hedefi olan mültecilere yönelik saldırıları ve ayrımcılığı dile getirmek üzere İzmir Mülteci Dayanışma Platformu adı altında buradaki mezarların başında bulunmaktayız. iMdp olarak bizler, dünya ve ülkemiz deneyiminde mültecilere yönelik saldırıların esas kaynağının, ırkçı-milliyetçi zihniyet ve politikalar olduğunun, bu zihniyetin tüm dünyada egemenler tarafından beslendiğinin farkındayız. Tam da bu nedenle bu üç kişi için adaletin hemen sağlanması herkes için en önemli insanlık görevidir.
Bugün, burada Güzelbahçe'de hayatını kaybeden kardeşlerimiz kadar dünyanın başka yerlerinde de hayatını kaybeden mazlumları rahmetle anıyor, insanlığa karşı işlenen bu suçları unutmayacağımızı ve unutturmamak için de elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz."