Search
Close this search box.

Zelenski’nin aşağılanmasının anlamı

Donald Trump Beyaz Saray’daki Oval Ofisi şimdiden bir güç tiyatrosuna çevirdi. Geçen Cuma emperyalizmin sert gerçekliklerinin sergilenmesine tanık olduk. Genellikle, terk edilen bağımlı ülkenin direnişi gizli kalırdı. 1973’te Richard Nixon ve Henry Kissinger’in yönetimindeki Amerika Birleşik Devletleri Kuzey Vietnam ile barış anlaşması imzaladı. Güney Vietnam’ın kukla devlet başkanı Nguyen Van Thieu’nun tek yapabildiği sürgüne gitmek oldu.

Ama Ukrayna devlet başkanı Volodimir Zelenski, Joe Biden ve Avrupalı müttefikleri tarafından şişirilerek liberal Batı’nın kahramanı haline getirilmişti. Trump ve onun başkan yardımcısı JD Vance tarafından son derece aleni bir şekilde itip kakılmasının, bir kurgu mu olduğu yoksa, Zelenski’nin soğukkanlılığını kaybetmesinin mi buna yol açtığı gerçekte çok önemli değil. Emperyal bir güç, vekalet verdiği gücün artık faydalı olmadığına karar verdiğinde olan şey budur.

Avrupa hükümetleri -Keir Starmer bile- Zelenski’nin yardımına koştu. Onların enerjik destekleri, kendilerinin de terk edileceği kaygısını yansıtıyor. Almanya’nın bir sonraki şansölyesi olacak olan Friedrich Merz, geçtiğimiz hafta yapılan seçimleri kazandıktan sonra şunları söyledi: “Bu yönetimdeki Amerikalıların, her halükârda Avrupa’nın kaderini çok da önemsemedikleri açık.” Liberal kapitalizmin baş apolojisti Marrtin Wolf, Financial Times gazetesindeki köşesinde daha da ileri gitti: “ABD şimdi Batı’nın düşmanı.” ABD’li uluslararası ilişkiler akademisyeni Stephen Walt daha spesifikti: “Evet, Amerika şimdi Avrupa’nın düşmanı.”

Walt argümanını, Vance’in Münih’te iki hafta önce sergilediği, Trump yönetiminin Avrupa aşırı sağına olan desteğine dayandırıyor. Ama Merz ve Starmer gibilerini asıl kaygılandıran bu değil. Onlar Trump’ın NATO ittifakıyla Batı Avrupa’ya sağladığı güvenlik garantisini kaldırmasından korkuyorlar. Bu bana oldukça şüpheli geliyor.

ABD, liberal “değerlere” ve Mona Lisa tablosuna olan sevgisinden dolayı Avrupa’da değil. Avrupa küresel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın yüzde 21’ini oluşturuyor. Herhangi bir ABD yönetiminin, Rusya’nın bu temel ekonomik bölgeye egemen olmasına izin vereceği düşüncesi gülünç. Trump mutlaka Avrupa’daki ABD askerlerinin sayısını azaltacak ve müttefiklerini daha fazla savunma harcaması yapmaları yönünde sıkıştırmayı sürdürecektir. Ancak NATO komuta yapısı, Pentagon’a Avrupa kıtasının silahlı kuvvetlerini kontrol etmenin büyük avantajını sağlıyor.

Trump yönetiminin İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Washington tarafından inşa edilen “kurallara dayalı uluslararası düzene” olan saldırıları, ABD’ye daha büyük bir manevra alanı açmak için tasarlanmış durumda. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen hafta verdiği bir röportajda bunu ayrıntılı olarak açıkladı: “21. yüzyılın büyük hikayesi ABD-Çin ilişkileri olacak. Ama bence Rusların sürekli Çin’in küçük ortağı olarak kaldığı, onlara bağımlı oldukları için, Çin’in yapmasını söylediği her şeyi yapmak zorunda oldukları bir durumun Rusya için iyi bir sonuç olduğunu düşünmüyorum ve bu Amerika veya Avrupa veya dünya için de iyi bir sonuç değil.”

Bu, Trump’ın Vladimir Putin ile flörtleşmesinin “ters Kissinger” diye adlandırılan bir strateji olduğu spekülasyonlarını doğruluyor. Nixon ve Kissinger, 1971-72’de Mao Zedong yönetimindeki Çin ile yürüttükleri müzakereler Vietnam Savaşı’nın bitmesine katkıda bulunmuştu. Bu müzakereler aynı zamanda Soğuk Savaş’ın son döneminde Çin’in fiilen Sovyetler Birliği’ne karşı ABD’nin bir müttefiki haline geldiği süreci de başlatmıştı. Şimdi ise Trump ve Rubio, Rusya’yı zorla uzaklaştırarak Çin’i izole etmeye çalışıyor.

Kuşkusuz Pekin’in Orta Asya, Sibirya ve Uzak Doğu Rusya’ya el atmasından doğan gerilimler var. Yine de Trump’ın taktiğinin başarılı olma ihtimali çok düşük. Rus enerjisi ve Çin’in üst düzey imalatı temelinde ABD’ye karşı ortak bir cephe oluşturmak hem Putin hem de Çin devlet Başkanı Xi Jinping için çok daha uygun. Ukrayna, ABD’nin Rusya ile yakınlaşmasının önünde bir engel. Ukrayna’ya yapılan Avrupa askeri ve ekonomik yardımı, ABD’den gelenden daha fazla. Ama savaş çabasını Pentagon’un gelişmiş yetenekleri olmadan sürdürmek çok zor olacak. Sonunda Zelenski boyun eğecek veya onun yerini başka biri alacak. Antik Yunan tarihçisi Thukydides’in sözleriyle “Güçlü olan gücünün yettiğini yapar; zayıf olansa neyi kabul etmesi gerekiyorsa onu kabul eder.”

Alex Callinicos

(Onur Devrim)

son yazıları

Ukrayna ve “liberal” Avrupa efsanesi
Starmer'ın siyasi manevralarına dair bir değerlendirme
JD Vance ve ABD emperyalizminin Avrupa planları

ilginizi çekebilir

istanbul-da-boykot-yuruyus-miting-gunu
Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
senol pers 2 thumb
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
JDJadjlj
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?