Siyonizme karşı ateşkesin yanındayız

Gazze’de ateşkes ilan edildiğinde Filistin’e Özgürlük Platformu (FÖP) bir açıklama yayınladı. Bu açıklama aynı zamanda neden direnişe ara vermememiz gerektiğini de ortaya seriyordu.

FÖP önce ateşkesi neden savunduğunu şöyle anlatıyor: “tüm dünyadaki Filistin dostlarıyla beraber ateşkes ilanını çok önemli görüyoruz. Filistinliler rahat bir nefes alabileceği için, abluka aşılıp gıda, su ve sağlık malzemeleri Gazze’ye ulaşabileceği için, ateşkesin yanındayız.”

FÖP ardından hemen “ateşkese sahip çıkarken mücadeleye de devam ediyoruz” diyor: “Ateşkes Gazze direnişinin zaferidir. ABD gibi, İngiltere gibi, Almanya gibi ülkelerin desteğini arkasına alan İsrail’e teslim olmayan, açlığı, ölümü, yıkımı göze alan ama Gazze’yi bırakmayan, direnişe ara vermeyen Gazzelilerin yanındayız. 

Gazze için milyonlar ayağa kalktı. Bir ülkede liman işçileri grevdeyken başka bir ülkede öğrenciler kitleler halinde okulları işgal etti. Birçok ülkede on binlerce kişi yürüyüş yaparken başka ülkelerde stadyumları dolduran binlerce kişi Gazze’nin yanında olduğunu haykırdı. Birçok başkentte milyonluk gösteriler yapıldı, Filistin dayanışmasının küresel bir yangına dönüştüğü gösterildi. 

Soykırımcı işgal çetesi İsrail, ateşkesi bozmak için fırsat kollarken bizler bu mücadeleye bir saniye bile ara veremeyiz.”

Gazze dayanışmasının yapması gerekenler çok net, ateşkes gerçekleşti diye direnişi savsaklamak kabul edilemez. Çünkü her ateşkes İsrail açısından yeni katliamları için güç topladığı bir dönem olarak ele alınıyor. 

Bu nedenle, Filistin halkı yaralarını sarmaya hazırlanırken, tüm dünyadaki savaş karşıtlarının, kalbi Gazze’yle atanların ve Sumud Filosunda somut bir ifadesini bulan küresel intifadanın bir görevi var: Ateşkesi savunurken, İsrail’in suçlarını unutturmamak, soykırımın boyutlarını teşhir etmeye devam etmek.

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) insanlığa karşı suçlu ilan ettiği Netanyahu ve eski savunma bakanı Gallant ile birlikte işgalin ve soykırımın suçlularının cezalandırılmalarını sağlamak için Filistin mücadelesini büyütmenin zamanıdır. 

Ateşkesi savunurken, iki yıl boyunca tam beş kez “veto hakkını” savaşın ve soykırımın devamı yönünde kullanan işbirlikçi ABD ve temsilcilerinin cezalandırılması için çağrılar yapmanın zamanıdır.

Tüm ülkelerdeki iktidarlar, İsrail’e tam çaplı, ekonomik, ticari, askeri, politik ve kültürel ambargo uygulanması için harekete geçirilmelidir. Bu, mücadelenin en önemli ayağıdır. Türkiye de İsrail’e her düzeyde tam ambargo uygulamalıdır. 

İktidarları harekete geçirecek olanlar ise bizleriz. 

“İsrail’e Tam Ambargo!” diyenler, ateşkesin güvencesi olacak.”

Bu yüzden tüm dünyada yükselen Filistin intifadası aralıksız sürmeli, Türkiye’de de eylemlere devam edilmeli, soykırım suçları, savaş suçları, ateşkesi ihlalleri suçları, İsrail zindanlarındaki işgallerin teşhiri sürekli hale getirilmeli, yapılabilen her şehirde nöbetleşe ve birleşik eylemlerle Gazze için mücadele sokakta kalmaya devam etmelidir. 

son yazıları

Bir fotoğrafın arkasına gizlenen barış düşmanları
Barışa evet, kayyım politikasına hayır
CHP’ye kayyım tartışmaları: Anayasaya aykırı, hayır!

ilginizi çekebilir

no-kings-day-protest
Krallara hayır!
3
Pervin Buldan’ı neden savunmak gerekir?
2025-09-04T121653Z_1757005592_RC2XKGAIB25S_RTRMADP_3_INDONESIA-POLITICS-PROTESTS-scaled
Asya’da halk hareketlerinin dersleri ve devrimci bir partinin önemi