Oyumuz Umuda aktivistleri “Hepimiz Demirtaş’ız” dedi

Oyumuz Umuda kampanyası aktivistleri bugün İstanbul’da bir basın toplantısı düzenleyerek, tehditlere ve kara propagandaya karşı “Hepimiz Demirtaş’ız” dedi. Ayrıca, sosyal medyada profil fotoğraflarını değiştirerek Demirtaş’a destek vermek için bir kampanya başlatıldı.

Facebook ve Twitter profil fotoğraflarını “Hepimiz Demirtaş’ız!” yapmak için:

http://twibbon.com/Support/hepimiz-demirta%C5%9F%C4%B1z​

Oyumuz Umuda’nın düzenlediği basın toplantısında konuşan Tatyos Bebek, “Bir arada yaşamayı, barışı isteyen Demirtaş ve HDP’yi destekliyorum” dedi. Mebuse Tekay ise “Demirtaş hepimizin ezberini bozan bir lider. Öfkeye öfkeyle karşılık vermiyor” diye konuştu.

Eski İstanbul milletvekili Ufuk Uras, “Daha önce böyle bir aforoz politikası gördüğümü hatırlamıyorum. Seçim bildilerinin yasaklandığı bir siyasetten bahsediyoruz. Vicdanı olan herkesin HDP ve Demirtaş’ın yanında olması gerekir. İnadına barış, inadına HDP, inadına Demirtaş!” ifadelerini kullandı.

Oyumuz Umuda kampanyası adına basın açıklamasını ise Yıldız Önen okudu. Açıklama şöyleydi:

Değerli basın emekçileri, değerli arkadaşlar,

“Milli iradeye” çok fazla önem veriyormuş gibi davranan, sürekli olarak “Milli iradeden” söz edenlerin, 7 Haziran seçim sonuçlarını, halkın iradesini, siyasi tercihini yok saydığı bir dönemden geçiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP liderliği, sanki 7 Haziran seçimleri hiç yaşanmamış gibi, 7 Haziran seçim sonuçları en travmatik kabuslarıymış gibi davrandılar. Bu kabusun nedenini biliyoruz. Bu kabusun ve 7 Haziran seçim sonuçlarının devlet nezdinde “yok hükmünde” ilan edilmesinin nedeni, HDP’nin seçim barajını aşması, 6 milyon oy alması.

HDP aldığı oylarla Erdoğan’ın başkanlık hayallerine ve AKP’nin tek başına hükümet olmasına aynı anda engel oldu. Barajı aşıp aşamayacağı tartışılan HDP, tüm toplumda sahici bir umut dalgası yaratarak seçim barajını yıkıp attı.

İşte bu umut dalgasına, bu eşit koşullarda kardeşlik bağının parlamentoda güçlü bir şekilde temsil edilmesine tahammül edemediler.

Bu umudu kırmak için savaş, bu umudu kırmak için kaos, bu umudu kırmak için, milliyetçilik, bu umudu kırmak için nefret söylemini kullanmaya başladılar.

“HDP barajı aşamazsa kaos çıkartacak” diyenler, HDP barajı aştığı için, amasız, fakatsız barışı savunanlar çok güçlü ve etkin bir şekilde meclise girdikleri için kaos yarattılar.

7 Haziran’dan beri yüzlerce insan öldü. Devlet, çözüm sürecini buzdolabına kaldırdı ve savaş yeniden tırmandırıldı. Genç, yaşlı, çocuk, gerilla, polis, asker yüzlerce insan yaşamını yitirdi.

7 Haziran’dan sonra Suruç’ta canlı bomba eylemi gerçekleşti.

7 Haziran’dan sonra 10 Ekim’de Ankara’da yine bir canlı bomba eylemi gerçekleşti. 102 arkadaşımız öldü, yüzlerce arkadaşımız yaralandı. Hala yoğun bakımda olanlar var.

Geçici hükümetin başbakanı Davutoğlu, Ankara katliamından sonra AKP’nin oylarının arttığını söyledi.

Erdoğan, AKP liderliği, devlet görevlileri, HDP’nin barajı aşmasına tahammül edemedi. Üzerimize neyle gelirlerse gelsinler, ne kadar yoğun şiddet uygularlarsa uygulasınlar, “her şeye rağmen barış” diyebilme yeteneğimizi köreltemediler.

Biz barış dedikçe öfkelenmeye başladılar. Öncelikle HDP’yi ve barış umudunu en etkili, toplumun tüm kesimlerinin vicdanına seslenerek dile getiren Selahattin Demirtaş’ı hedeflediler. HDP ve Demirtaş, aylardır süren bir kara propagandaya muhatap oluyor. Bu kara propagandanın temel özelliği, sadece yalana dayalı olması değil, düzeysiz olduğu bilinerek üretilen yalanlara dayalı olması. Ankara katliamında esas hedef HDP korteji olmasına rağmen, daha katliamın üzerinden beş dakika geçmeden, barış mitinginde buluşanların kendi kendisini bombaladığını söyleyenler, bu kara propagandanın sözcülüğünü yapıyorlar. Başbakan Davutoğlu Ankara katliamından sonra AKP’nin oylarının arttığını söyleyebiliyor!

Vicdanları solmuş insanların, vicdanlı insanların sözcüsü olan Selahattin Demirtaş hakkındaki kara propagandasına geçit vermeyeceğiz.

Bu yüzden diyoruz ki;

Oyumuz umuda! Oyumuz HDP’ye!

Hepimiz Demirtaş’ız…

7 Haziran seçimlerinden önce başlayan ve seçimlerden sonra artarak devam eden HDP Eş genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik tehditleri, saldırgan üslubu ve kara propagandayı kimlerin ürettiğini biliyoruz. 10 Ekim’de Ankara’da barış umudunun bombalanmasından ve onlarca arkadaşımızın, kardeşimizin öldürülmesi ve yaralanmasından hemen sonra Selahattin Demirtaş’a yönelik yeniden tırmandırılan saldırganlığa geçit vermeyeceğiz. Selahattin Demirtaş, tavizsiz bir şekilde barışın, eşit koşullarda kardeşliğin, adaletin, yaşamın ve umudun sözcülüğünü yapıyor.

Göğsünün içerisinde bir insan kalbi ve o kalbin içerisinde de vicdan taşıyan herkesin sözcülüğünü yapıyor.

Sözcümüzden elinizi çekin!

Demirtaş biziz, biz Demirtaş’ız!

Hepimiz Demirtaş’ız!

ilginizi çekebilir

liman
Ankara'da protesto: “Limanlar siyonizme kapatılsın!”
logo
"1 Mayıs’ta mücadeleye- İşyerlerinde grev, okullarda boykot için meydanlarda buluşalım"
WhatsApp Görsel 2025-04-26 saat 19.38
Ankara Pride: "Translar yalnız değildir!"