Otoriter rejimlerde LGBTİ+ karşıtlığı

2008 küresel kapitalist krizi, otoriter rejimlerin yükselişine ve aşırı sağın güçlenmesine yol açarken, LGBTİ+ karşıtlığı da dünya genelinde artıyor.

ABD’de ikinci kez başkan seçilen Donald Trump, 2024 kampanyasında trans haklarını hedef aldı. Transları “tehdit” olarak gösteren 215 milyon dolarlık reklamlar yayımladı. Trump, trans varoluşunu “cinsiyet çılgınlığı” ve “çocuk istismarı” olarak nitelendirerek, trans sporcuların kadın sporlarına katılımını yasaklamayı önerdi. İkili cinsiyet rejimini dayatarak, nüfus kayıtlarında yalnızca “erkek” ve “kadın” cinsiyetlerini tanıyacağını açıkladı.

Trump’ın LGBTİ+ karşıtlığı, diğer otoriter rejimleri de cesaretlendirdi. Macaristan’da Nisan 2025’te, Fidesz’in üçte iki çoğunluğu ve aşırı sağın desteğiyle, LGBTİ+’ların kamusal alanda toplanmasını (örneğin Onur Yürüyüşü) yasaklayan ve yalnızca ikili cinsiyeti tanıyan anayasa değişiklikleri kabul edildi. Yüz tanıma sistemleriyle katılımcıların cezalandırılması planlanıyor.

Rusya’da 2023’te Yüksek Mahkeme’nin “uluslararası LGBT hareketini” aşırılıkçı ilan etmesi, 2025’te baskıyı artırdı. Gökkuşağı bayrağı gibi semboller suç sayıldı; gece kulübü sahipleri ve aktivistler “aşırılıkçı faaliyet” suçlamasıyla tutuklandı. Nisan 2025’te, eşcinsel turlar düzenleyen Andrei Kotov gözaltında “öldü”, kimi aktivistler “terörist” listelerine eklendi. 2024’te LGBTİ+ “propagandasını” ve cinsiyet değişikliğini yasaklayan yasa, 2025’te kamusal görünürlüğü daha da kısıtladı. Apple’ın LGBTİ+ temalı güncellemesi bile dava konusu oldu. 2023’te cinsiyet değişikliği belgelerde yasaklanmış, cinsiyet onaylayıcı sağlık hizmetleri engellenmişti; 2025’te bu kısıtlamalar trans haklarını iyice sınırladı.

Türkiye’de 2025, “Aile Yılı” ilan edildi. Mart’ta sızan 10. Yargı Paketi’nde öngörülen yasa değişiklikleri, cinsiyet uyum sürecini ağır koşullara bağlıyor: Cinsiyet uyum ameliyatı yaşı yükseltiliyor, izin süreci zorlaştırılıyor, izinsiz cinsiyet uyum ameliyatı suç sayılıyor. “Biyolojik cinsiyet” kavramı yasaya eklenerek ikili cinsiyet norm haline getiriliyor; LGBTİ+ varoluşu kriminalize ediliyor. LGBTİ+ varoluşunu olumlayan ifadeler “propaganda” kapsamına alınıyor, buna bağlı olarak derneklerin kapatılması kolaylaştırılıyor. HÜDA-PAR’ın verdiği kanun teklifinde ise “hayasızca hareketler” suçu yeniden tanımlanıyor; aynı cinsiyetten ilişkiler için cezalar iki katına çıkarılıyor. LGBTİ+ derneklerinin faaliyetleri suç sayılma riskiyle karşı karşıya kalıyor. Teklif, her zamanki gibi “genel ahlak ve kamu düzeni” ile gerekçelendiriliyor.

Otoriter rejimlerin LGBTİ+ karşıtlığına karşı direniş de büyüyor.

ABD’de Trump karşıtı gösteriler düzenlenirken, Macaristan ve Rusya’da ağır koşullara rağmen LGBTİ+ lehine protestolar yapılıyor. Türkiye’de 19 Mart’taki yüz binlerin katıldığı protestolarda LGBTİ+’lar da kitlesel olarak yer aldı. Hareketin enerjisi, CHP lideri Özgür Özel’in “gökkuşağının teminatıyız” demesine bile yol açtı.

Otoriter rejimlerin baskısına rağmen, LGBTİ+ hakları için verilen küresel mücadele sürüyor.

son yazıları

(Dosya) LGBTİ+'lara özgürlük
(Röportaj) “Kolluk kuvvetleri işkence suçu işledi, valilik de bu suçu meşrulaştırmaya çalıştı”
LGBTİ+ direnişi hepimizin mücadelesidir

ilginizi çekebilir

Pride-2023-II-1200x0-c-default
(Dosya) LGBTİ+'lara özgürlük
2014-Onur-Yu╠eru╠eyu╠es╠gu╠e-scaled (1)
(Röportaj) “Kolluk kuvvetleri işkence suçu işledi, valilik de bu suçu meşrulaştırmaya çalıştı”
sayfalar için kapak
LGBTİ+ direnişi hepimizin mücadelesidir