New York’tan Trumpizm’e sert tokat!

Geçtiğimiz hafta ABD’den iki iyi haber geldi. Birisi 2003’te ABD’nin vahşi Irak işgalinin planlayıcı ve sürdürücülerinden Dick Cheney öldü. Diğeri ise New York belediye başkanlığı seçimlerini Zohran Mamdani’nin kazanmasıydı.

New York seçim zaferi, sosyalistler açısından önemli dersler içeren, uluslararası düzeyde büyük yankı uyandıran ve özellikle otoriter sağ dalgaya karşı kazanılmış “ahlaki ve ideolojik bir zafer” olarak görülmelidir.

Seçim zaferi öncelikle otoriter sağa karşı bir tokattır: Mamdani’nin seçilmesi, neoconlara, Trump’a, anti-Siyonizm’e ve dünya genelindeki otoriter dalgaya karşı verilmiş en sert yanıtlardan birisi, genel sağ saldırı altında kazanılmış önemli bir başarıdır.

Bu, aynı zamanda ati-Siyonist mücadelenin ve Filistin dayanışmasının bir zaferi. Mamdani, Amerika’daki sosyal demokratlar arasında Filistin konusunda en net tutumu alan aday olduğu için desteklendi. Zafer, ABD’de en çok Yahudinin yaşadığı bölgede gerçekleştiği için Siyonistlere ve antisemitistlere de ayrıca bir tokat olarak görülmelidir. Filistin mücadelesinin küresel bir ifadesi olan bir başarı bu. ABD’nin her yönden verdiği destekle Gazze’de soykırım gerçekleştiren İsrail Trump’la birlikte New York’ta hezimete uğradı. 

Sağa karşı sağcılık yapmaya gerek yok

Umut, en karanlık anda bile beklenmedik bir şekilde açığa çıkıyor. Bu nedenle sağın tüm gezegenin geleceğini ipotek altına almış gibi Trump ve Musk gibi tipler nezdinde caka sattığı koşullarda Mamdani’nin zaferi hiçbir mücadelenin boşa gitmediğini gösteren önemli bir sıçrayıştır. 

Mamdani’nin başarısının bir önemli yanı da sağa karşı mücadelede sağcılık yapmaya gerek olmadığını göstermesidir. Seçim boyunca tavizsiz bir şekilde en net talepleri, en sol talepleri dile getiren Mamdani Türkiye’de her önemli politik süreçte görüldüğünün tersine, gerçeklerin en yalın şekilde dile getirilmesinin ve sağcılara taviz vermemenin, mücadeleyi ya da seçimleri kazanmak için kritik önemde olduğunu ortaya serdi. Sağcılarla sağcılık yarıştırmanın, sağcılarla milliyetçilik yarışına girmenin sola hiçbir faydası yoktur. Net, kapsayıcı ve güçlü sol talepler kazanmak için yeterli. 

Yeter ki ezilenlerin toplumsal güçlerine yaslanan gerçek bir kampanya inşa edilebilsin.

Hem “kimlik” hem sınıf

Bu açıdan seçim kampanyası boyunca Mamdani etrafında örülen mücadele ağının sadece “iş, ekmek” talepleriyle yetinmeyip kadınların özgürlüğünü, LGBTİ+’lara yönelik baskıların son bulması gerektiğini, İslamofobi ve ırkçılığın yenilmesinin aciliyetini ve Gazze için sürekli ses çıkarmanın yaşamsal öneme sahip olduğu görüşünü, iş ve ekmek, ücretsiz sağlık, barınma ve ulaşım gibi taleplerle birleştirdiğini ısrarla anlatmak gerekiyor.  

Mamdani, demokrat bir Müslüman olarak, LGBTİ+ kulüplerinde konuşmalar yapıp aktivistlere desteğini sunup destek isteyerek binlerce aktivistin onayını aldı. Irkçılığa ve göçmen düşmanlığına karşı verilen mücadeleleri sahiplenen bir merkez olarak Mamdani kampanyası sağa karşı sağ fikirlerle mücadele etmenin yanlışlığını ve ezilenler arasında duvarlar örmenin saçma olduğunu kesin bir şekilde gösterdi.

100 bin kişilik seferberlik

Bu kampanya 100 bin aktivisti kapsamanın yanı sıra sadece bir oy toplama çalışması olarak değil, binlerce aktivistin gerçekleri sürekli teşhir ettiği aşağıdan kurulan ağın muazzam seferberliğinin ve basıncının ürünü olduğu için çok önemli derslerle dolu. 100.000 aktivist kapı kapı gezip oy vermenin önemini anlatırken Mamdani büyük yürüyüşler de örgütledi.

Sol reformizmin sınırları

New York seçim başarısı dünyanın tüm ezilenlerine moral verirken ve bu galibiyetin Trump’a attığı tokatın altını kalın kalın çizerken Mamdani’nin sosyal demokrat fikirlerinin yarattığı sınırlamaları görmezden gelemeyiz. Mamdani bir sosyal demokrat. Reformistlerin siyasal ufuklarının sınırları ve bir aşamada egemen sınıflarla, devletle ve bankalarla uzlaşmaları büyük bir hayal kırıklığı potansiyelini de barındırıyor. Bu açıdan en ağır örnek Yunanistan’da yaşanan Syriza deneyimi. Mamdani de kampanyası boyunca merkez Demokratlarla arka kapı görüşmeleri yaptı ve bankalar, polis ve müteahhitlerle temasları olduğu da ortada. Bu nedenle bağımsız aktivizm devam ediyor. Mamdani‘den bağımsız olan “Our Times…” kampanyasının aktivistleri taleplerinin kazanılması için sokakta olmaya devam edeceklerini açıkladılar. Bu yapı, daha önceki Sanders kampanyasının (ya da parasal kaynakların kökenine dair şüphe altına kalan New York Belediye Başkanı Bill de Blasio’nun kampanyasından) dersler çıkartan bir zemin.

Hem zafer şarkıları hem mücadeleye hazırlık

Bir yandan zafer şarkıları söyleyen New Yorkluların duygusunu paylaşıyoruz ama aynı zamanda da bu türden her ileri doğru yaşanan sıçrama hareket içinde Marksist bir kadrolar ağının kitleselleşmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. 

Türkiye için önemli olan nokta ise Mamdani’nin başarısının Türkiye’deki sosyalist hareket için, antikapitalist bir alternatifin kitlesel olarak nasıl inşa edilebileceğine dair barındırdığı deneyimler. Bu alternatif, kimlik mücadeleleri olarak aşağılanan tüm politik konuları sınıf mücadelesiyle birleştiren, İmamoğlu veya CHP etrafında odaklanmak yerine İmamoğlu ve CHP’ye yönelik haksızlıklara karşı çıkan antikapitalist bir sol kurmayı hedefleyen bir yol anlamına gelmektedir.

Tartışılacak birçok nokta var, ama açık ki kitlelerin mücadelesi belirleyici etken olmayı sürdürüyor. ABD’de ikinci döneminde Trump’a karşı iki büyük eylem yapıldı. 14 Haziran’daki eyleme 2100’den fazla noktada beş milyondan fazla protestocu katılırken 18 Ekim’de “No Kings 2.0” eylemine 2500 ila 2700 noktada yaklaşık 7 milyon göstericinin katıldığı söyleniyor. Bu eylemlerin New York zaferine doğrudan nasıl etki ettiğini bilemeyiz elbette ama Trumpizm’e karşı milyonları içine çeken bir hareket, seçimlerde de aktivistlerin kazanma duygusuyla, güven içinde hareket etmesinde belirleyici olmuştur. Diyebiliriz. Trump’ın birinci başkanlık döneminin sonunu getiren de Siyah Hayatlar Önemlidir hareketiydi. Kitle mücadelelerinin inşa edilmesi ve kitlelerin sesinin duyurulması için sokakların fethedilmesi, sandıkların da fethedilmesine giden yolu açıyor.

son yazıları

İmamoğlu iddianamesi tümüyle siyasi
Buse Kara yalnız değildir! 
Temel Conta direnişi sürüyor, işçiler haklarını istiyor

ilginizi çekebilir

istinaf-ahmak-davasi-nda-imamoglu-nun-cezalandirilmasini-onadi (1)
İmamoğlu iddianamesi tümüyle siyasi
WhatsApp Image 2025-11-11 at 13.53
Buse Kara yalnız değildir! 
WhatsApp Image 2025-11-11 at 17.24
Temel Conta direnişi sürüyor, işçiler haklarını istiyor