***
Sonuç İttihat ve Terakki’yi çılgına çevirir ve muhalefeti büyümeden boğmak için meclisi feshini sağlama ve erken bir seçimle muhalefeti yok etme planını devreye sokar.
***
Şöyle ki; Meclisin feshi için anayasanın 35 maddesine göre sırasıyla şunların olması lazımdır:
1. Hükümet ile meclis arasında derin bir anlaşmazlık çıkacak,
2. Hükümetin isteği meclisten geçmezse, hükümet istifa edecek yenisi kurulacak,
3. Yeni hükümet de önceki hükümetin istifasına yol açan isteği bir kez daha meclise sunacak,
4. Meclis bunu bir kere daha reddedecek,
5. Meclisteki ikinci redden sonra Meclis-i Ayan da meclisin feshini onaylayacak,
6. Padişah bütün bu şartlar oluştuktan sonra seçimlerin yenilenmesine karar verecek.
***
Çok zor bir fesih kararı yani. Üstelik Ayan’da İttihatçı çoğunluk zaten yok.
***
Şaşırtıcı bir biçimde İttihat ve Terakki bilinçli-planlı-programlı bir şekilde bütün bu aşamaları bir ay içinde tek tek geçip meclisin feshini sağlar.
***
Hem de anayasanın bu 35. maddesi değiştirilsin ve meclisin feshinde yetki kayıtsız şartsız padişahın olsun deyip kriz çıkartarak…
***
Oysa anayasanın ilk halinde fesih konusunda padişah zaten tam yetkili iken, bu yetkiyi ondan alıp yukarıdaki şartlara bağlayan anayasa değişikliğini 1909’da İttihat ve Terakki bizzat kendisi yapmıştır.
***
Kriz çıksın da ilkeyi boş ver durumu yani!
***
Arkasından da gelir 1912 sopalı seçimi…
***
Ve muhalefet yerle bir.
***
Buyurun size tuhaf bir kriz çıkartarak seçilmiş bir meclisin feshini sağlamak ve muhalefeti yok etme stratejisi. Hem de başarılı olanından…
***
Bir şeylere benziyor ama neye?
Ahmet Demirel