8 Kasım Pazar günü akşam saatlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan Berat Albayrak, “Yaklaşık beş yıldır sürdürdüğüm Bakanlık görevlerime sağlık sorunları nedeniyle devam etmeme kararı adlım” diyerek başladığı istifa mektubunu “Cenab’ı Allah sonumuzu hayreylesin” diyerek bitirmişti.
Sosyal medyada hızla yayılan mesaja iktidarın hiçbir yetkilisinden bir açıklama gelmedi. Ne Cumhurbaşkanlığı iletişimi ne de Hazine ve Maliye Bakanlığının konuyla ilgili bir açıklaması oldu.
Gelişmelerin en vahim tarafı ise Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları dün gece olduğu gibi bu gün de istifa gecesi olduğu gibi ertesi gün de bir Hazine ve Maliye Bakan’ı var mı yok mu, görevinin başında mı değil mi, istifa mı yoksa ettirildi mi gibi sorulara yanıt verebilecek durumda değiller.
Radyo Televizyon Üst Kurulu, RTÜK’ün CHP kontenjanından gelen üyesi. İlhan Taşçı 1780 radyo ve televizyondan sadece beşinin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifa haberini verdiğini yazdı. 1780’de 5!
İstifa gelişmesini duyanlar çok satan gazetelerin internet sitelerine girdiklerinde böyle bir habere rastlayamadılar. Ertesi gün sabah saatlerinde istifa gelişmesini okumak için bu gazeteleri satın alanlar, manşette Galatasaray’ın deplasmanda Sivas’ı yendiği haberini görebilseler de bakanın istifa edip etmediği haberini göremediler.
Ertesi gün cumhurbaşkanı yaptığı konuşmada istifa gelişmesine hiç değinmedi. Bir bakanın istifası sonrası sessizliği normalmiş gibi karşılamak mevcut yönetim sisteminin durumunu ortaya seriyor. Seçimlerin işin içinde olduğu hiçbir iktidar biçimi bu kadar halktan kopuk olamaz. Bu iktidarın gerçeklik algısı bambaşka. İktidar açısından bir bakanın istifasının halk tarafından, dünya tarafından bilinip bilinmemesi önemli değil.
Karşı karşıya olduğumuz iktidarın medyayı da peşi sıra sürüklediği ve ekonomik krizin etkilerinin siyasal alanda görülür olmaya başladığı bir kriz. Medya dünyası açısından kalın harflerle yazılan bir utanç tarihi. İktidar açısındansa idare edileceği düşünülen bir kriz başlığı.
Ama gerçekte, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ve siyasal gücün tek elde aşırı merkezileşmesinin yarattığı sert bir siyasal kriz bu. AKP içinde 23 Haziran İstanbul belediye seçimlerinden beri yaşanan bölünmelerin içinde gelişen yeni ve büyük bir bölünme bu.
Cumhurbaşkanı istifayla ilgili konuşmadan istifa haberini veremeyen medya ve bu medyada görev yapanlar, kamuoyunu gazeteci olduklarına bakalım nasıl inandıracaklar?