Önce Tanju Özcan’dan söz etmemiz gerekiyor. Abdullah Öcalan’a hakaret etti, bunu yaparken de Ermenilere yönelik kaba saba sözler ve küfür kullanarak hem Kürt hem Ermeni düşmanlığı yaptı. Bu düşmanlıkları açık bir nefret söylemi kullanarak ifade etti.
Tanju Özcan gibi bir ismin bir belediyede belediye başkanlığı yapması utanç vericidir.
Hem üyesi olduğu partiden hala atılmamış olması hem de büyük bir şehirde büyükşehir belediye başkanlığı yapabiliyor olması Türkiye’de mevcut siyasal iklimin tonunu göstermekte.
2021 yılında “Arkadaş, yardımı kesiyorsun gitmiyorlar. ‘İş yeri ruhsatı vermiyorum’ diyorsun gitmiyorlar. Biz yeni önlemler almaya karar verdik” şeklinde bir açıklama yapmıştı. Başta Suriyeliler olmak üzere yabancı uyruklulara su ve katı atık bedelinin 10 kat zamlı uygulanacağını söylemişti.
Özcan, aynı zamanda kadınlara yönelik tacizkâr davranışları nedeniyle CHP’den bir yıl uzaklaştırma almıştı. Özgür Özel tutarlı olmak istiyorsa İmamoğlu’nun özgürlüğü için başlayan hareketle Tanju Özcan gibi ırkçıların bağdaşmayacağını görmeli ve CHP bu ırkçıyı derhal partiden atmalıdır.
Antisemitist bir yazar
Ne zaman İsrail Filistin’e saldırsa Türkiye’de ırkçılara gün doğar. Yahudi düşmanları, Türkiyeli Yahudileri tehdit etmek için arayıp da bulamadıkları fırsatı İsrail’in Filistin’i yakıp yıktığı günlerde bulurlar.
Bunun son örneği Akşam gazetesinden Hüseyin Besli adındaki birisi.
Amacı çok açık: İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra başlayan yığınsal eylemleri arka planda bir ‘Yahudi aklı’na bağlamak.
Önce ortaya saçacağı ırkçı fikirler için bir genel giriş yapıyor:
“Nerde, yerleşik düzene karşı; daha iyiye ulaşmak yerine kaos oluşturmak, tedavi etmek, diriltmek yerine yıkmaya ve parçalamaya yönelik bir hareket varsa;
Yani; ne zaman ki dünyanın ve ülkelerin çivisi yerinden çıkarılıp azgın bir selin önüne atılmak isteniyorsa/istenmişse; arının peteği misali toplumların hafızası; maddi ve manevi türden her türlü değeri yağmalanmaya çalışılmışsa;
Orada mutlaka çok para ve Yahudi vardır.”
Bu çok uyanık bir ırkçı çerçeve. Sadece az sonra yapacağı gibi İmamoğlu eylemlerini Yahudilerin işi olmakla itham etmiyor, ‘cinsiyetsizleştirme’den söz ederek LGBTİ+ haklarını, ‘turuncu devrim denemesi’ diyerek başta Gezi direnişi olmak üzere tüm kendiliğinden kitle eylemlerini Yahudi komplosu olarak damgalamış oluyor.
Beceriksiz bir ırkçı
Belli, oldukça beceriksiz birisi. Her ne kadar İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto edenlerin eylemlerini ırkçı bir komployla açıklamaya çalışsa da komplonun kurucu Yahudi isimlerini isim isim bulamadığını ifade ediyor:
“Başladığı günden beri zihnimi kemiren bir şey var, İmamoğlu’nun tutuklanmasından sonra organize edilen işlerle ilgili…(…)
Ancak henüz tecessüm edip ortaya çıkan biri yok… Yani tablo eksik, Yahudi görülmedi hâlâ…”
Yazı, bir ırkçının fantastik dünyasının ürünü ama bu onun içerdiği tehlikeyi görmemizi engellememeli. Böyle yalanlarla örülü çok daha hacimli bir Yahudi düşmanı bir eser var tarihte: “Kavgam!” Oradaki yalanlar neyse ve Yahudiler hakkında nasıl bir nefret söylemi kullanılıyorsa Besli de aynı iddialara sahip ve aynı nefret söylemini kullanıyor.
Irkçılık bir suçtur
Irkçılık bir suçtur ve bu suçun hemen hesabı sorulmazsa nasıl bir bedeli ödediğimizi Holokost’ta tüm insanlık gördü. Masum, esprili, geçiştirilebilecek bir ırkçılık yoktur, ırkçı her fikir ırkçı bir eyleme, pogroma kapı aralar ve bu kapıdan giren daima soykırım fikri olur.
Yahudi düşmanlığı, 2023 8 Ekim’inde işgal devleti İsrail’in Gazze’ye yönelik soykırımcı işgalinden sonra yeniden devreye sokuldu. Fakat başta Filistin’e Özgürlük Platformu’nda bir araya gelen çevreler daha sonra Filistin Eylem Komitesi’nde bir araya gelenler, İsrail’in soykırımcı işgaliyle Yahudilerin hiçbir ilgisi olmadığını keskin bir şekilde savundular ve İsrail’e tepki gösteriyormuş maskesinin arkasında sığınarak Yahudi düşmanlığı yapanların sesinin kısılmasını sağladılar.
Bu, şöyle başarıldı: Siyonizm, Yahudilerin uğradığı soykırımın arkasında gizlenen özel türden bir ırkçılıktır. Devletin kuruluş hedefi bir soykırım örgütlemekse ortada bu soykırımı meşrulaştıracak yalana dayalı eklektik fikirler topluluğu yani ırkçı bulamaçtan başka bir şey kalamaz. Bu nedenle İsrail devletinden söz etmeden Siyonizm’in ırkçılığından söz edemeyiz.
İsrail devletinin Yahudilerle özdeşleştirilmesi engellendi. Bu mücadelenin bir kazanımı oldu.
Daha önce altı çizildiği gibi, Yahudi düşmanlığının Türkiye’de revaçta olmasının nedenlerinden birisi, İsrail devletinin Yahudilerin son sığınağı olduğu yönündeki propagandasının arkasına gizlenerek işlediği 76 yıllık sonu gelmez Nakba sürecinin yarattığı öfke. İkincisi ise aşırı sağcıların Yahudiler konusunda sahip olduğu genel ırkçı fikirler ve bu fikirlerin gündelik propaganda içinde olağanlaştırılması. Bir yandan Siyonizm Yahudi düşmanlığını körüklüyor diğer yandan Yahudi düşmanlığı sağcıların tarihsel olarak daima sörf yaptıkları bir alan duruyor.
Türkiye’de OHAL’le inşa edilen aşırı sağcı siyasal mimari ve bir açıdan azınlıkları devre dışı bırakmanın da tarihi olan cumhuriyet tarihinin pratikleri ırkçılara güç veriyor.
Irkçılığın tehlikeli sularında bu türden yazarlar, siyasetçiler kapitalizmi, kapitalist ekonomileri yöneten iktidarların suçlarını gizliyorlar. Yanıt geciktirilmemeli ve kitlesel olmalı.