Süleyman Soylu ve “köle olma hakkı”

23.09.2017 - 09:17
Roni Margulies
Haberi paylaş

Unutuldu gitti zavallı, ama beş yıl önce İdris Naim Şahin adlı bir İçişleri Bakanı vardı. Şimdi büyük olasılıkla taşrada bir yerlerde işportacılık filan yapıyordur. O kadar vasıfsız, o kadar yeteneksiz bir adamdı ki, yeni işinde de pek başarılı olduğunu düşünemiyorum.

Ama İçişleri Bakanı olmak için neler gerektiğini iyi kavramıştı.

Bakanlığı döneminde Hocalı katliamını protesto etmek için Taksim’de yapılan bir gösteriye katılmıştı. Hem de sahnede konuşmacı olarak.

“Hocalı katliamını protesto mitingi” yanlış adlandırılmış bir mitingdi.

“Türkiye’de Ermeni soykırımı olmamıştır, hiçbir Ermeni’nin kılına dokunulmamıştır, dokunuldu diyenin kafasını kırarız mitingi” olmalıydı.

Meselenin Hocalı katliamıyla ilgisiz olduğu, Ermeni Soykırımı’yla ilgili olduğu, İdris Naim Şahin’in gösteride yaptığı konuşmadan belliydi.

Şahin konuşmasında “Türk milleti olarak,” demişti, “ne Kazakistan’da, ne Azerbaycan’da, ne Türkiye’de, ne Balkanlar’da, dünyanın hiçbir yerinde insanlık adına utanılacak bir tarihimiz, bir geçmişimiz yoktur” demişti. Türk milletinin her zaman gücünü koruduğunu, güçlü olduğunu, en büyük gücünün birlik ve beraberlik olduğunu iddia etmişti.

Mitingde “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz piçsiniz” pankartları taşınıyordu.

Yani bu ülkenin İçişleri Bakanı kendi ülkesinin vatandaşları hakkında “piçsiniz” denilen bir mitingde bulunuyor, kürsüden konuşma yapıyordu.

***

Şimdiki İçişleri Bakanı da Türkiye Cumhuriyeti’nin İçişleri Bakanı olmak için neler gerektiğini iyi kavramış.

Aysel Tuğluk’un annesinin cenazesine saldıranlardan biriyle fotoğraf çektirmiş. Saldırganlar “Burada şehit cenazesi var, buraya terörist cenazesi gömdürmeyiz. Burası Ermeni mezarlığı değil. Burası Türk toprağıdır, Ermeni toprağı değildir, burada Ermenileri istemiyoruz” diye bağırıyormuş.

Böylece Süleyman Soylu ve fotoğraftaki arkadaşı bir taşla bu ülkenin hem Kürt hem Ermeni vatandaşlarını vurmayı başarmış.

İdris Naim Şahin ve Süleyman Soylu Türkiye devletinin en temel ilkelerinden birini iyi kavradıkları için İçişleri Bakanlığına yükseldiler.

Bu temel ilkeyi en özlü şekilde Mustafa Kemal’in yakın çalışma arkadaşı ve 1924-30 yıllarında Adalet Bakanı olan Mahmut Esat Bozkurt dile getirmiştir:

“Türk, bu ülkenin yegâne efendisi, yegâne sahibidir. Saf Türk soyundan olmayanların bu memlekette tek hakları vardır; hizmetçi olma hakkı, köle olma hakkı. Dost ve düşman, hatta dağlar bu hakikati böyle bilsinler!”

Saf Türk soyundan olmayanların gömülme hakkı bile olmadığı Cumhuriyet’in gerçek Anayasa’sının 13-1 maddesinde yazılıdır. Bunu bilmeyenler zaten İçişleri Bakanı olamaz.

Roni Margulies 

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol