Almanya, Hollanda ve şimdi Danimarka’yla da yavaş yavaş ısınan olaylara yaklaşım, Türkiye’de kamuoyunun her zamanki gibi ikiye bölünmesine neden oldu.
İnsanların bir bölümünün AKP’li bakanların Hollanda tarafından azarlanması ve aşağılanmasına, Hollanda’da yaşayan Türklerin ırkçıların ve polisin şiddetine maruz kalmasına “Oh olsun” dediği ortada.
Bir diğer bölüm ise bütün Avrupa’yı ırkçı ve Nazi ilan etmiş vaziyette. Sadece Avrupa ülkelerini değil inekleri, portakalı ve hatta turuncu rengi ırkçı ve düşman ilan eden var. Her iki tutum da yanlış. Avrupa’da ırkçılık varsa ırkçılık karşıtları da var. Sadece Türkiyelilere değil Suriyelilere yönelik ırkçılığa karşı büyük bir hareket var. Bu hareket 18 Mart’ta bir kez daha başını kaldıracak. Avrupa merkez siyasetine sirayet eden ya da aşırı uç olarak öne çıkmaya çalışan ırkçılara, ırkçılık karşıtı hareket tarafından set çekilmeye çalışılıyor.
Türkiye’de ise OHAL koşullarında düşünce, ifade, gösteri ve örgütlenme özgürlükleri üzerinde, hatta bunlardan farklı gibi görünen iş güvencesi hakkı üzerinde ağır bir baskı var. Bu koşullarda sosyal medyada ırkçılık yapan birileri Hollanda’nın ırkçı tutumunu eleştirebiliyor!
Biz Hollanda’da ırkçılık yapanları Hollandalı ırkçılık karşıtlarıyla dayanışmamızla eleştirirken, Türkiye’de ırkçılık yapanların başka ülkelerdeki ırkçı siyasetçilerin ve uygulamaların arkasına gizlenmesine de izin vermeyeceğiz.
***
Marksizm 2017: Mücadelenin fikirleri
Marksizm 2017 toplantıları 19-23 Nisan’da İstanbul’da gerçekleşecek. Tam da referandumun hemen ardından düzenlenecek Marksizm’de, ırkçılık, Trump karşıtı mücadele, referandumdan sonra birleşik mücadele imkanları, Kürt sorunu, Müslüman olmayan halkların maruz kaldığı baskılar, işyerlerinde dayanışma, kadın sorununun çözümü için stratejiler, neoliberal uzlaşının sonunun ne anlama geldiği gibi çok sayıda başlık konuşulacak.
Marksizm toplantıları sadece bir tartışma platformu değil. Bugüne kadar birçok eylemin hazırlık platformu olarak da öne çıktı Marksizmler. Bu açıdan referandumdan sonra, referandumun sonucu en olursa olsun mücadele devam edecek. Bazı kampanyalar yeni biçimler alsa da sürecek. Bir dizi dinamik yeniden mücadeleye atılacak. Sokakları bırakmayan kadın hareketi, ihraç edilen akademisyenlerin dayanışması, işyerlerinde süren irili ufaklı mücadeleler, ırkçılara karşı etkin bir kampanya, Marksizm’de tartışılacak. En önemlisi, mücadele etmek için örgütlenmenin öneminin altı ısrarla çizilecek Marksizm 2017’de.
Gelin Marksizm’i birlikte örgütleyelim.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)