Cumurbaşkanı şımarıyor. Başbakan, şımarıyor. AKP liderliği şımarıyor. AKP’li belediye başkanları, belediye temsilcileri şımarıyor. Erdoğan 1 Kasım seçimlerinden sonra, silah taşıyan MİT tırlarıyla ilgili “taşısa ne olur, taşımasa ne olur” demişti.
Geçenlerde bir kamyonun aşırı yük taşımasından şüphelenen jandarma çevirme yaptığında belediye başkanı tarafından “paralelci” olmakla suçlandı.
Davutoğlu, gazeteci Ahmet Hakan’ı açıktan tehdit eden ve gazetenin basılmasında, camlarının kırılmasında görev alan AKP gençlik kolları başkanını kongrelerinde öve öve bitiremedi. Durmadı, bir de terfi ettirdi.
Ahmet İnsel’in “lağımcı gazetecilik” dediği kategoriden yazılar yazan Yeni Akit yayın müdürünün ölümünün ardından cenaze töreni adeta devlet gövde gösterisine dönüştürüldü. Ölen adamın yazıları yer yüzünde bilinen bütün nefret söylemlerini içeren, küfürlü, düzeysiz, ırkçı, pespaye yazılardı. “Kahvehane muhabbeti” denilen konuşmalar, çok daha az küfür içeriyordur muhtemelen bu adamın yazdıklarından. Erdoğan, Davutoğlu ve Genelkurmay ve Erdoğan’a yakın olmayı gazetecilik sayanlar bu adamı öven yazılar yazdılar, başsağlığı mesajları yayınladılar.
Giderek artan bir şımarıklıkla karşı karşıyayız.
Bu şımarıklığa dikkat çekenlere, “Siz Erdoğan düşmanısınız” diyerek had bildirenlerle birlikte düşününce, şımarıklığın giderek tehlikeli bir hâle geldiğini görmeliyiz.
Bu dokunulmaz olduğunu düşünenlerin, devletin bizzat kendisi olduğunu düşünenlerin, her yaptığı, içinde olduğu her hukuksuzluk yanıma kâr kalır diye düşünenlerin, eskiden dışlanmış olduğu nimetleri en çok kendisinin hak ettiğini sınırsız ve utanmaz bir iştahla düşünenlerin şımarıklığı.
Bu şımarıklık bir siyaset yapma tarzı hâline geldi. Bu şımarıklık demokrasi, eşitlik, kardeşlik ve adaletin önündeki en önemli tehdit. Bu şımarıkları tabanlarına, şımaracak mecali kalmayana kadar çalışmak ve asgari ücretli, yoksul bir yaşam sürdürmek zorunda olanlara teşhir etmek, önümüzdeki dönemin en ciddi mücadele ekseni olacak.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)