İşgal altındaki topraklarda, iki parçalı küçük bölgelere sıkıştırılmış işçiler, İsrail devletinin 7 Ekim sonrası başlattığı saldırılarla birlikte işlerini kaybetmiş, faturalarını ödeyemedikleri için elektrik ve suları kesilmiş, yemek alamaz ya da bulamaz hale gelmiş durumda.
İsrail’de çalışan Filistinliler ve Batı Şeria’daki İsrail yerleşimlerinde çalışanlar, 7 Ekim’den önce tüm Filistinli işçilerin neredeyse beşte birini oluşturuyordu.
Çoğu Batı Şeria’da olmak üzere 200 bin işçi işgalcilerin saldırılarından doğrudan etkilendi.
Saldırı başladığı sırada İsrail yerleşimlerinde çalışan 20 bin Gazzeli işçi adeta esir alındı.
İşçiler Filistin ekonomisine yılda 3,2 milyar dolar katkıda bulunuyor ve büyük kısmı inşaatlarda çalışıyor.
Yerleşimci sömürgeci devlet, kasasını Filistinli işçilerin ucuz emek sömürüsüyle dolduruyordu. Fakat son birkaç yıldır bundan vazgeçmeye başladı.
Artık Filistinli işçi çalıştırmak yerine Hindistan, Çin, Moldova, Sri Lanka ve Tayland gibi ülkelerden on binlerce göçmen işçi istihdam ediliyor.
Gazze’nin ekonomik alt yapısı aralıksız bombardımanla tahrip edildi. Gazzeli işçiler, Batı Şeriada’ki Filistin yönetiminin çalışanlara dair bütçesinin sadece yüzde 30’unu alırken artık bunu da kaybettiler.
Şimdi Güney Gazze’ye sürülmüş ve sıkıştırılmış vaziyetteler. Açlık, salgın hastalık, susuzluk ve topyekûn imha tehdidi altında yaşıyorlar.
Savaşın başlangıcından bu yana Filistin topraklarındaki işsizlik oranının yüzde 23’ten yüzde 47’ye çıktığı söyleniyor.
Batı Şeria’daki yaşayan işçilerin büyük bölümü işsiz kaldı. Abluka ve saldırılar altındayken bir iş bulmaları da imkânsız hale getirildi.
Çalışma Bakanı Nasri Abu Jeish’e göre, Filistin ekonomisi de yüzde 35 oranında küçüldü.
Büyüyen krizin bir işareti olarak, Filistin yönetimi, personele aralık ayı maaşlarını yalnızca birkaç gün önce ve yüzde 60’lık indirimli bir oranla ödedi.
Filistin’in özgürlük davası, sadece bir halkın sömürgeciliğe karşı haklı direnişi değildir. Aynı zamanda bir sınıf kavgasıdır.
İşgalciler yenilmeden Filistin işçileri ayakta kalamaz.
Gözümüzün önünde gerçekleşen bir soykırımı durdurmak, sadece aktivistlerin değil sendikaların da işidir.
Sendikalarımızı Filistin’e özgürlük mücadelesine katılmaya çağırmalıyız.
Volkan Akyıldırım
(Sosyalist İşçi)