Sıkma canını heval, biz kazanacağız!

Eve dönerken sigara almak için uğradığım bakkalım ağlıyordu.

4 yoldaşımızı daha aramızdan aldılar.

AKP’nin mitingine yapılsa ülkede sıkıyönetim ilan edilirdi. Ölen Kürtler olduğunda böyle olmayacak.

Suud kralı için ilan edilen “ulusal” yas bu kez ilan edilmeyecek. Zaten ulusunuz batsın!

Bir iddiaya göre miting öncesinde bomba ihbarı alan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü hemen “Trafo patladı” diyor, bir diğer devletlû onu yalanlıyor, anaakım medya çay ocağına işaret ediyor. Başka durumda hemen aydınlatılacak olay için ancak “aydınlatma sözü” veriliyor.

Birileri çıkıp “HDP barajı geçsin diye yapıldı” diyor, birileri “PKK yaptı” diye ima etmeye çalışıyor, araç içinde HDP’li yakanları “teröre sert tepki” diye haberleştiren devlet televizyonu bu kez pek öne çıkmazken utanmazlık yarışını “Demirtaş’ın sazı mı patlamış, anlamadım” diyen kazanıyor.

Anlamaz.

Biz anlıyoruz. Erzurum’da 150 araç yakılıp 200 kişi yaralandığında tek bir haydutun dahi gözaltına alınmadığını, Kürt illerinde “taş atan çocuklar” cezaevine girerken Erzurum’da bunların polisle birlikte davrandığını görüyoruz.

Ve bombardımanın hemen ardından yerde can çekişirken veya daha sonra hastaneye kaldırıldığında zafer işareti yapanları da anlıyoruz.

Çünkü Kürt halkı çoktan kazandı.

Kendisine cezaevlerinde bok yedirenleri, “Kürtler yürüdüklerinde kart-kurt sesleri çıkaran dağ Türkleridir” diyenleri, Roboski’yi bombalayıp “Parasını verdik ya” diyenleri dize getirdi. Masaya oturttu, kendisiyle anlaşmaya mecbur etti.

Milyonların desteklediği bir hareket, son bir yılda geleneksel oy tabanını bir buçuk katına çıkartarak 12 Eylülcülerin barajının sınırına dayandı.

Dolayısıyla Kürt halkı, yıllarca “sandık sandık” diye zırıldadıktan sonra bugün 7 Haziran’ı “seçim görünümlü darbe” diye tanımlayan zavallılar gibi değil.

Barajı geçip geçmemekten daha önemli olan bu.

Partisi pazar günü %9.8 oy almış olsa da, Kürt halkı 8 Haziran’da yenik bir güç olmayacak.

Bakkalda bir süre Diyarbakır’dan görüntüleri izledik. Çıkarken “Sıkma canını heval,” dedim, “Biz kazanacağız”.

Ozan Tekin

[email protected]

Köşe yazarının diğer yazıları