İşçi çocuklarını kurban eden bir sistem

19.10.2023 - 12:25
Volkan Akyıldırım
Haberi paylaş

Sermaye sınıfının ideologları (bazıları muhalif görünümlü) Erdoğan rejiminin uyguladığı ekonomik politikaları öve öve bitiremiyor.

Övüyorlar çünkü bu politikalar bir avuç kapitalistin şirket egemenliğini ihya eder cinsten.

Fakat bu ekonomik politikalar, işçi ücretlerini düşük tutup enflasyonla çoğunluğun gelirlerine el koyarken, en savunmasızların sağlığını ve geleceğini tehdit ediyor.

Seçim öncesi ilk ve ortaöğretimde bir öğün parasız yemek dağıtacaklarını vaat ettiler. Sonra bunu rafa kaldırdılar. Anaokullarına bir öğün yemek bütçesi ayırdılar. Sonra bunu da iptal ettiler. Küçücük çocuklara bir yemeği çok gördüler.

Devlet üniversitelerinde yemek fiyatlarına fahiş zamlar yapılmasına da sessiz kaldılar. 

Üniversitelerde yemekhaneler çoktan beridir özelleştirilmiş durumda. 

Döner sermaye sistemiyle yüksek öğrenimi kazanç kapısı haline getiren YÖK’ün atanmış yöneticileri, sadece öğrenciler değil çalışanların da yararlandığı yemekhanelerin restoranlara çevrilmesine göz yumdular.

Sermaye yanlısı yönetimler, kesintiyi birden fazla maaşlı yöneticilerin şatafatlı hayatından değil çocukların ve gençlerin boğazından yapmayı tercih ediyor.

Bu bir halk sağlığı sorunudur. Yeni kuşakların gelişimi yetersiz beslenme sekteye uğratılıyor, ciddi sağlık sorunlarına mahkum ediliyor.

Parası olan aileler için durum kolay. Onlar fahiş yemek ödemelerini de yapar, özel okullara kolayca para da akıtabilir. 

İşçi çocuklarının ise böyle bir şansı yok. Evde olduğu kadarıyla beslenme çantası yapmak ya da denetimsiz özel kantinlerin insafına bırakılmak gibi iki seçenekleri var. 

Gıda enflasyonunun en yüksek olduğu OECD ülkesi Türkiye. Siz bakmayın döviz kurlarındaki artışı bahane edip etiketleri sürekli değiştirmelerine. Aç gözlü şirketler, varolmalarını borçlu oldukları kredilerin maliyetlerinin üzerine aşırı kârlar ekleyip bizleri kazıklıyor.

Dünyayı bahane ediyorlar fakat dışarda gıda fiyatları son bir yıldır düşüyor. 2023’te küresel gıda fiyatları düşmeye başlarken burada yükselmeye devam ediyor.

2021-2022 yılları arasında Türkiye’de gıda fiyatları yüzde 120 oranında arttı. 

Türk-İş’in Eylül ayında yaptığı araştırmadan çıkan sonuç şu: “2021 Ocak’tan 2023 Eylül ayına 4 kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı tam 5 katına çıktı.”

Üstelik artmaya devam ediyor. Ve ücretler, gıda harcamaları dahil zorunlu harcamaların altında tutuluyor.

İşçi-emekçi çocuklarının yetersiz beslenmesi, hepimizin sorunudur. İşçi sendikaları ise bu konuyla ilgilenmiyor.

Oysa tam tersi olmalıydı. Okullarda 1 öğün bedava yemek kesildiğinde hepimizi ayağa kalkmalıydık. Kalkmalıyız.

- Kreşlerde, anaokullarında, ilk ve orta öğretim kurumlarında 1 öğün yemek parasız olarak verilmelidir.

- Üniversitelerde yemekhaneler devletleştirilmelidir, kâr amacı gütmeyen bir hizmet sunulmalıdır.

Volkan Akyıldırım

(Sosyalist İşçi)

 

Bültene kayıt ol