Diyarbakır, Mardin, Hasankeyf notları

23.05.2015 - 10:58
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

Diyarbakır’da ne gördün derseniz, en başta "daha evvel gördüğüm Diyarbakır’ı görmedim" derim. Çok canlı, cıvıltılı, rengârenk, bol yeşilli, hareketli bir Diyarbakır gördüm.

İnsanın umudunu arttıran, umudu besleyen bir umut gördüm.

Etkilenmemek mümkün değil, fevkalâde bir atmosfer bu.

“Demirtaş, seçim, baraj” kelimeleri geçtiği an gözler ışıldıyor.

İnsanların gözlerinin içi gülüyor.

Şâhane bir özgüven gördüm. İnsanlar temkinli elbette ama özgüven de tam. 

Tek dil, tek millet, tek din bilmem ne yâveleriyle düşmanlık saçanlar gitsin meselâ Hasan Paşa Hanı'nda bi çay içsin ve Kürtçe, Japonca, İngilizce, Türkçe vs. lisanlarda konuşanları görsün. Kürtçe şarkılar dinlesin ve vızır vızır çalışan güler yüzlü Kürt gençlerini görsün. Onların fosilleşmiş fikirleri değişmez kolayına ama büyük ihtimalle aralarından "Ya hu biz yanlış bir şeyler yaptık galiba” falan diyen vicdan sahibi birkaç kişi de çıkabilir.

Mardin de böyle. Misal, daracık, merdivenli bir sokakta merdivenlere oturmuş insanlarla karşılaştık. Nene ve dede düzlük bir yerde sandalyelere oturmuşlar, gençler ve orta gençler merdivenlerde. Aralarından geçtim, selamlaştık, merhabalaştık.

Biraz yürüdüm ve arkaya dönüp sokakla beraber bu kişilerin fotoğraflarını çektim.

Genç kızlar ve orta gençler hemen ellerini kaldırıp zafer işareti yaptılar.

Ben de mukâbil zafer işareti yaptım.

Bi alkış, tezahürat koptu ki, bu kadar olur. İnanın şu saniye bunları yazarken bile tüylerim ürperiyor. Muhteşem bir şey bu.

Ertesi gün sevgili arkadaşım İshak Kocabıyık’ın tanıştırdığı HDP Hasankeyf örgütünden arkadaşlarla konuştuk. 

Yine hârika bir misafirperverlik gördük. Serin bir yerde oturttular bizi, soğuk sular, çaylar ikram ettiler. Epeyce konuştuk, sohbet ettik.

Aynı canlılığı, umudu burada da gördüm. Gözler ışıl ışıl.

Temkinli bir tahmin yaptılar, yüzde 11 ilâ 12 diyorlar. Ben 15 dedim...

Bu arada beslenme faslını da ihmal etmedik elbette. Oralara yolu düşecek olanlara Dicle’nin nefis balıklarını tavsiye edebilirim.

Bütün bunlardan sonra, bütün o komik devlet zart zurtları, o utanmazca tehditler, o kötü ırkçı ve hamasî çıkışlar bir defa daha sinek vızıltısı olarak göründü bana.

Barajların yıkılması, umutların gerçekleşmesi dileğiyle...

Ahmet Kuzik

[email protected]

Bültene kayıt ol