AKP’lilere gerçekten bir haller oldu. Düğüm düğüm olmuş ve neresinden çeksen daha da karmaşık hale gelen bir yumak gibi. Yapmadıkları şeyi yapmış, yaptıkları şeyleri yapmamış gibi göstermekte, sadece Türkiye değil dünya siyaset tarihi açısından büyük bir “miras” bırakıyorlar.
6 yaşındaki bir çocuğun evlendirilmesi, tecavüze yıllarca maruz kalması, bu arada konunun yargıya taşınması karşısında derin bir sessizlikle soruşturmaya gerek olmadığının ilan edilmesi sanki başka bir iktidar hüküm sürerken yaşanmış gibi davranabiliyorlar. Aile Bakanlığı 29 yaşındaki bir adamla evlendirilen çocuğun kendilerine 2 yıl boyunca sığındığını açıkladı.
Bunu bakanlık açıkladı.
2020 yılında savcı iki sanık hakkında da iki kez (baba Yusuf Ziya Gümüşel ve koca Kadir İstekli) tutuklama talep etmiş. Her ne hikmetse mahkeme tutuklama isteklerini reddetmiş.
Ama sorsanız AKP’ni olayla hiçbir ilgisi yok.
Hatta muhalefete sataşacak kadar da cüretkarlar.
İktidarın freni patlamış kamyon gibi yokuş aşağı gidişine bir örnek de Bakan Nebati’nin asgari ücret açıklaması. ‘Başkaları adına utanmak’ burjuva sınıfı adına da hissedebileceğimiz bir duygu durumu olsaydı, utanırdık. Bir bakan asgari ücret artımı konusunda diyor ki: "Asgari ücretliye de memura da emekliye de ne verilse haklarıdır. Dar gelirliye, fakir fukaraya vermek bereket getirir."
Sanırsınız ki iktidardan cumhurbaşkanı ve bakanlar ceplerindeki tüm parayı ortaya koymuşlar asgari ücretliye dağıtmaya çıkmışlar! Asgari ücret, iktidarın cebinden dağıttığı bir para değildir. Aslen, iktidarın cebi diye bir şey yoktur. Asgari ücret halktan toplanan vergilerden iktidarın kuşa çevirerek ayarladığı, yani halkın kendi kendisine verdiği bir cürettir. Asgari ücretlileri fakir fukara ilan eden, milyonlarca işçinin açlık sınırının altında yaşamasının sorumlusu bu iktidar değilmiş gibi yapan bakanlar iktidarın artık hemen hiçbir gelişme karşısında vaziyeti idare edemediğini gösteriyor. Halkını dilenci sananlar, durumun böyle olmadığını yakın zamanda görecekler.
Son bir örnek de Erdoğan’ın halktan son kez diyerek istediği destekle ilgili AKP Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’un söyledikleri. Erdoğan Samsun’da katıldığı bir toplu açılış töreninde şunları söylemişti: “İnşallah, 2023’te milletimizden kendi adımıza son defa istediğimiz destekten alacağımız güçle Türkiye yüzyılının inşasını başlatıp, bu kutlu bayrağı gençlerimize teslim edeceğiz.”
Kurtulmuş, Erdoğan’ın konuşmasını şöyle açıkladı: “İkinci dönem seçilecek ve mevcut anayasaya göre üçüncü dönem seçilemeyecek. Cumhurbaşkanımızın kastettiği de budur. Bir de cumhurbaşkanımız kendini bir fani olarak görüyor.”
Bu açıklamanın son cümlesi çok ürkütücü. Her cümlenin başına, “Sayın Cumhurbaşkanımızın isteğiyle, izniyle, onayıyla, liderliğiyle” gibi sıfatlar ekleyenlerin, artık başka bir merhaleye sıçradığını gösteriyor. İstifa edecek cesareti olmayıp ancak affını talep edebilenler içinde yoğruldukları sistemin en tepesindeki insanın “kendisini bir fani olarak gördüğünü” söyleyebiliyorlar. Belli şaşırmış durumdalar. An itibarıyla yer yüzünde şu anda 8 milyardan fazla insan var ve AKP’liler inanmayacak ama Erdoğan da dahil olmak üzere hepsi fani!
Mevcut AKP iktidarı sadece kendisini, iktidarı, ekonomiyi, yargıyı, siyaseti düğüm düğüm bir yumağa çevirmedi, toplumsal ilişkileri de düğümlemeye çeviriyor. Bu yüzden Erdoğan’ın son defa oy talebine milyonlarca insan gibi kırmızı kart gösterme zamanıdır.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)