Vergilerin ağırlığı işçi sınıfının önemli bir sorunu

12.10.2022 - 17:38
Faruk Sevim
Haberi paylaş

İşçiler ve memurlar vergi konusunda her zaman en çok mağdur edilen kesim. Türkiye’de toplanan vergilerin yüzde 70’i bu kesimlerden elde ediliyor. Oysa toplam milli gelirden işçi ve memurların aldığı pay şimdilerde yüzde 20’lere kadar düşmüş durumda. 

Bu adaletsizliğin kaynağı, işçilerin gelir vergisinin daha ücret eline geçmeden kesilmesi. Oysa patronlar, önce gelirlerini elde ediyorlar, sonra kendi istedikleri tutarda bir vergi veriyorlar. Elbette gerçek gelirlerinin vergisini hiçbir zaman vermiyorlar. 

Aylık 10 bin lira brüt ücreti olan bir işçi, Ocak ayında yüzde 15 vergi, yüzde 14 SGK primi ödüyor, diğer kesintilerle birlikte eline net 7 bin 150 lira geçiyor. 

Aynı işçinin ücreti, Nisan ayı sonunda, yüzde 20 vergi dilimine girdiği için 6 bin 750 liraya, Ağustos sonunda ise yüzde 27 vergi dilimine girdiği için 6 bin liraya düşüyor. 

Yani bu işçi yıl sonuna geldiğinde ayda 4 bin lira vergi ve SGK kesintisi ödüyor. Bu da ücretinin yüzde 40’ına karşılık geliyor. 

Eline geçen para ile alış verişlerde ödediği KDV, ÖTV vb. vergiler de hesaba katıldığında, işçiler gelirlerinin yarısından çoğunu devlete vergi olarak ödüyorlar. Oysa hiçbir patron gelirinin yarısını devlete vergi olarak ödemez. Hatta çoğu zaman “zarar” gösterip herhangi bir vergi bile vermez.

Asgari ücret alan bir işçi bile (işçilerin yüzde 80’i asgari ücretlidir), Mayıs ayında yüzde 20’lik vergi dilimine, Aralık ayında ise yüzde 27’lik vergi dilimine giriyor. 

Asgari ücretli bir kişinin en alt vergi dilimi dışında bir dilime girmesi asla kabul edilemez. 1999 yılında en alt vergi dilimi asgari ücretin 25 katı idi, yani asgari ücretliler asla bir üst vergi dilimine girmezlerdi.

21 milyon işçi ve memur, aileleriyle birlikte yaklaşık 55 milyon kişi adaletli olmayan bir vergilendirmeyle karşı karşıyalar. 

İşçi, memur ve emeklilere yoksulluk sınırının üstünde maaş verilmeli, vergi oranı yüzde 15’te sabitlenmeli, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Sendikalar bu konuda hükümete baskı yapmalı, üretimden gelen güçlerini kullanmalıdır.

Faruk Sevim

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol