HDP yeniden organize bir saldırının hedefi haline getirildi. Dağa giden çocuklarını istiyormuş gibi aylardır kampanya yapan aileler Ankara’da HDP Genel Merkezi önüne çelenk bırakmaya çalıştı. HDP üyeleri ve vekilleri bu provokatif girişime tepki gösterdiğindeyse bir polisin bir HDP milletvekiline “çivilerim seni” dediği sözlerine tüm kamuoyu tanıklık etti.
Bu eylemlerin amacını biliyoruz.
Dağa giden çocukları istemek bahane, HDP’yi dağa gidişleri organize eden bir kurum gibi göstermek asıl amaç.
Böylece, HDP’nin kapatma davasını bir yangına benzetirsek bu insanlar yangına körükle gitme işlevini görüyorlar.
HDP’lilerin böyle bir haksızlığa tepki göstereceğini bilen devlet kolluk güçleri de genel merkez binası önünde yaşanan arbedeyi bir kez daha HDP’yi kötü göstermek, suçlu ilan etmek için kullanıyor.
Size kimse inanmıyor
Ama bu olan bitene kimse inanmıyor.
İnsanlar çocuklarının dağa gitmesine tepki duyabilirler.
Bu tepkilerini dile getirecekleri yer bir partinin önü değildir.
Bir partinin önünde dile getireceklerse de bu ancak iktidar partisinin önü olabilir.
Çünkü bu türden illegal eylemleri önlemesi gereken bir muhalefet partisi değil iktidar kurumlarıdır, devlet kurumlarıdır, İçişleri Bakanlığı yetkilileridir.
Hepimiz biliyoruz ki HDP üzerinden bağlantılarla dağa giden gençlerin net bir bilgisi olsa, bu çoktan çarşaf çarşaf manşet olurdu.
Bir milletvekilinin çözüm süreci günlerinde dağda çektirdiği fotoğrafların vekilliğinin düşürülmesi için kullanılmasında olduğu gibi.
İktidarın seçim hazırlıklarının parçası
Böyle kanıtları olmadığı için geleneksel çamur at izi kalsın yöntemini hayata geçiriyorlar.
Bu yöntemle hem HDP’nin kapatılması davasına malzeme sağlıyorlar hem de kamuoyunda HDP’nin demokratik bir siyasal partiden ziyade “dağ işlerine bulaşan” bir kurum olduğu izlenimini yaratıyorlar.
Toplam sonuç ise zaten tüm üyeleri, vekilleri, yöneticileri hapse atılan ya da hapse atılmakla tehdit edilen, 600’ü aşkın yöneticisi hakkında siyaset yasağı istenen parti, iktidar bloğunun arzuladığı gibi seçim sürecinde işlevsiz kılınmaya çalışılıyor.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar, anketlerin her defasında ortaya koyduğu bir gerçeği değiştiremiyorlar: HDP’nin oyları yüzde 11-14 bandından aşağı inmiyor.
Çünkü seçmenler, Kürtler, demokratlar, dürüst insanlar her türlü baskıya rağmen ayakta duran HDP’nin iktidarın yaratmaya çalıştığı algıyla bir ilgisinin olmadığını, kendi ayakları üzerinde duran bir parti olduğunu biliyorlar.
Üstelik bu parti milyonlarca insanın oyunu alıyor.
Milyonların partisi olan HDP üzerindeki baskılara derhal son verilsin.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)