28 Şubat’ta Millet İttifakı’nı oluşturan altı parti bir basın toplantısıyla, üzerinde ortaklaştıkları bir mutabakat metnini imzaladı. 46 sayfalık metin esas olarak demokrasiye, adalet özlemine yaptığı vurgularla ve Türk usulü başkanlık rejimine son verme iddiasıyla öne çıktı.
Parti genel başkanları “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” adı verilen parlamenter yapının eskiye dönmek değil, yeni dönemin ihtiyaçlarına yanıt verecek bir demokratik adım atmak olduğunu açıkladı.
Birçok insan, altılı mutabakat metnini çok olumlu buldu.
Mutabakat metinden çok, Erdoğan rejiminden kurtulmak için bir umut olarak görülmesi, bu yan yana gelişin teveccühle karşılanmasına neden oldu.
O kadar sağcı aşırılıkları olağanlaştıran bir iktidar yapısı herkesi cenderesi altına almış durumdaki, nefes almayı biraz kolaylaştıracak, demokrasi ve özgürlüklere biraz vurgu yapacak her yan yana geliş çözümün adresi olarak sunuluyor.
Erdoğan’ın tüm gücü kendisinde toparladığı ve tam bir yönetim başarısızlığı yaşayan bu rejimden kurtulmaya yardımcı olacak her girişim, özellikle sahici bir seçim ittifakı olan altılı girişim gibi coşkuyla karşılanıyor.
Mutabakata göre cumhurbaşkanının yetkileri sınırlanacak, yeniden başbakanlık kurumu güçlendirilecek ve seçim barajı yüzde 3’e indirilecek. Bu türden adımlar, oluşan ittifakın doğasını gösteriyor: Mutabakat metni, merkez siyasetin üzerinde yükseleceği zeminin parlamenter yapı olacağını söylüyor.
Bu açıdan da aşırı sağcı bir iktidar ittifakına karşı bir dizi demokratik adımı atacağını vaat eden bir başka merkez ittifakın vaatleriyle karşı karşıyayız.
Bu vaatlerin pratik karşılığının ne olacağını şimdiden gösteren birkaç gelişme var: Birisi, LGBTİ+’ların haklarından söz edilmemesi.
Bir diğeri Kürt sorununda çözümün yerel yönetimlerin güçlendirilmesi çerçevesinde ele alınacağının ilan edilmesi. Kürt sorunu, siyasal bir sorundur, merkezi devlet aygıtının bu sorunun çözümüne bağlı olarak yeniden yapılandırılması gerçekleşmeden yerel yönetimler bazında Kürt sorununun çözümünden söz edilemez. Merkezin yereli atma yetkisi bir küçük değişiklikle gerçekleştirilebilir.
Üstelik, mutabakat metninden hemen bir gün sonra meclise gelen HDP’li Semra Güzel’in vekilliğinin düşürülmesi için Meclis Genel Kurulu'nda yapılan oylamada, karar, 313 'evet'e karşılık 52 'hayır' oyuyla alındı. CHP ile İYİP de AKP ve MHP ile aynı yönde oy kullandı.
Bu, mutabakat metninden bağımsız olarak, karşımızda, aşırı sağcı bir ittifaka karşı içinde aşırı sağcıların da olduğu başka bir sağcı ittifak olduğu anlamına gelir.
Şenol Karakaş
(Sosyalist İşçi)