Dünya ekonomilerinde, enflasyonla ilgili alarm zilleri giderek daha fazla çalıyor. İngiltere Merkez Bankası’nın yeni baş ekonomisti Huw Pill, resmi İngiliz enflasyon oranının gelecek yılın başlarında yüzde beşe ulaşacağını öngörüyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nde yıllık çekirdek enflasyon oranı Eylül ayında yüzde dörde ulaştı, bu neredeyse 25 yılın en yüksek seviyesi. Enflasyon neden yükseliyor?
Geleneksel açıklama, neoliberalizmin iki ideolojik vaftiz babasından biri olan Milton Friedman’ın “enflasyonun her zaman ve her yerde parasal bir fenomen olduğu” şeklindeki ünlü ifadesine dayanıyor. Para arzı üretimden daha hızlı yükselirse, talebin mal ve hizmet arzından daha fazla artacağını ve fiyatları yukarı çekeceğini savundu.
Pandemi ile karşı karşıya kalan devletler, Friedman’dan ziyade ekonomiye müdahaleyi savunan Maynard Keynes’i izledi. Merkez bankaları para arzını büyük ölçüde artırdı.
Mart 2020’de hareketsiz piyasalara para pompalamak için finansal varlıkları satın almaya başladılar. Bu arada, gelişmiş ekonomilere sahip devletler, özel talebin çöküşünün bıraktığı boşluğu doldurmak için harcamalarını büyük ölçüde artırdı.
Bu harcamaları ekstra borçlanma ile finanse ettiler. ABD ve İngiltere’de, hükümetlerin borçlanmak için sattıkları Hazine bonoları ağırlıklı olarak merkez bankalarınca satın alındı. Para basmanın bu modern eşdeğerinden hareketle ekonomilerini ayakta tutmaya çalıştılar. Ekonomi tarihçisi Adam Tooze’un dediği gibi, “bütçe kısıtlamaları yok gibi görünüyor — para sadece bir tekniktir.”
Ancak bu, 1970’lerden bu yana hüküm süren geleneksel ekonomik tutum açısından ciddi bir aykırılık. Taraftarları, ekstra harcama ve borçlanmanın para arzını artırdığını ve enflasyonun yükselmesine neden olduğunu savunuyorlar.
Bu analizde iki sorun var. Birincisi, savunucularının on yıldan fazla bir süredir yalandan ağlıyor olmasıdır.
Kınadıkları politikalar, merkez bankalarının küresel finansal krize para yaratarak ve onu da finansal sisteme pompalayarak karşılık vermesiyle 2007-8 yıllarında daha ılımlı bir biçimde başladı. Serbest piyasa yanlıları bunu aşırı enflasyona yol açacak bir iğrençlik olarak kınadılar. Aslında enflasyon çok yakın zamana kadar çok düşük kalmıştı veya hatta negatifti.
İkincisi, talep yerine arz üzerine odaklanan enflasyonist dalgalanmanın daha iyi bir açıklaması var.
Pandeminin neden olduğu ekonomik kapanma, Asya fabrikalarından Avrupa ve Kuzey Amerika’ya yayılan uluslararası tedarik zincirlerini bozdu. Financial Times’a (FT) göre, 1998’de kayıtların başlamasından bu yana imalat teslim süreleri en hızlı oranda uzadı.
“Büyük ölçüde Çin ve diğer Asya ülkeleri tarafından üretilen parça ve malları bekleyen gelişmiş ekonomiler bundan en çok etkilenenler oldu.” FT, buna -- tedarik zinciri boyunca ne kadar ileri giderseniz talepteki değişikliklerin o kadar büyük bir etkisi olur -- hareketli kırbaç etkisi diyordu.
“Teknoloji ve otomobil sektörlerinde mikroçip kıtlığından dolayı yaşanan gecikmeler daha da kötüleşti, ancak yiyecek-içecek ve kişisel eşya üreticileri rekor olarak kabul edilecek kesintiler yaşıyor.” Bununla birlikte, enflasyon da yaşam standartlarını düşürüyor. Patronlar ve ekonomistler en çok “ücret‑fiyat sarmalından” korkuyorlar. Başka bir deyişle, işçiler daha yüksek ücret talep ederek tepki gösterir ve kapitalistler fiyatları daha da yükselterek kârlarını korurlar.
Bu henüz gerçekleşmiş değil. XpertHR adlı danışmanlık şirketine göre, İngiltere’de özel sektör işverenlerinin yüzde 80’inden fazlası ücretlere ortalama yüzde 2,5 oranında, yani enflasyondan çok daha az zam yapmayı planlıyor. Ama pandeminin etkilerinden biri işgücü darlığı, yani işverenlerin vasıflı işçi bulamıyor olması. Bu, işçilere reel ücretleri koruma gücünü verebilir.
Serbest piyasa düzeni karşılık vermeye hazırlanıyor. Pill, Avrupa Merkez Bankası’nın ilk baş ekonomisti ve diğer neoliberal vaftiz babası Friedrich von Hayek’in öğrencisi olan Otmar Issing’in himayesindedir. Merkez bankalarının talebi sürdürmek için aktif olarak piyasalara nasıl müdahale ettiklerini göz ardı eden Pill, FT’ye İngiltere Merkez Bankası’nı “fiyat istikrarını korumakla uğraşan bir kurum” olarak tanımladı.
Bu arada bir gazeteci Şansölye Rishi Sunak’tan Keynes ve Friedman arasında seçim yapmasını istediğinde, Friedman’ı seçti. Kış - daha yüksek faiz oranları ve Thatcher’in uyguladığı tasarruflar - geliyor.
Alex Callinicos
Socialist Worker’dan TN. çevirdi
(Sosyalist İşçi)