Hayvan hakları savunucuları yıllardır hayvanların haklarını tanıyan bir yasa için mücadele ediyor. İktidarın “Hayvan Hakları Yasası” ise hayvan hakları savunucularının pek çok talebini yok sayarak hayvan hakları ihlallerinin sürdürüleceğini gösteriyor.
Basındaki yanlı haberlerle iktidarın kanun teklifi, hayvan hakları ihlallerini ortadan kaldıracak büyük bir gelişme olarak gösteriliyor. Oysa hayvan hakları savunucularının pek çok talebi yasada karşılığını bulamadı.
Teklif metninde kimi olumlu adımlar atmış olsa da yasa teklifi yetersiz ve göstermelik olduğu yönünde pek çok eleştiri aldı. Bir yandan hayvanların ‘mal’ ve ‘eşya’ olmaktan çıkarıldığı söylenirken diğer yandan bir ‘mal’ ve ‘eşya’ gibi hayvanlar üzerinden para kazanan endüstriler korunuyor, hayvanların birer ‘eşya’ gibi alınıp satılması devam ediyor. Yasa teklifi, bunun gibi pek çok çelişkili ve yanıltıcı ifade içeriyor.
Hayvan hapishaneleri devam ediyor
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, kara ve su sirklerinin, yunus parklarının açılmasının ve işletilmesinin yasaklanacağını söylüyor. Fakat ardından “mevcut işletmelerin ise uhdesinde bulunan hayvanların doğal yaşam süresine bağlı olarak tasfiyesi öngörülmektedir” ibaresi ekleniyor, ki bu da var olan 10 tesisin varlığını sürdüreceğini gösteriyor. “Yunus parkları kapatılıyor” gibi bir izlenim verilse de bu sömürü merkezleri, yunus parkı sahiplerinin çıkarları uğruna ısrarla korunuyor. Hayvan hakları savunucuları en başından beri mevcut tesislerin rehabilitasyon ve koruma merkezine dönüştürülmesi gerektiğini ifade ederken yasa teklifi, mevcut tesisleri korumaya devam edileceğini gösteriyor. Adı “Hayvan Hakları Yasası” olan bir yasa nasıl oluyorsa hayvanları değil; hayvanlardan kâr elde edenleri koruyor.
Kanun teklifinde hayvanat bahçeleri kapatılıyor gibi bir izlenim verilse de gerçekte olan adının değişmesinden başka bir şey değil. Türkiye’deki 40 hayvanat bahçesi “doğal yaşam parkı” adıyla binlerce hayvanları tutsak etmeye devam edebilecek.
Türkiye’de hayvanlı sirk kurulmasının yasaklandığı söyleniyor, oysa Türkiye’de zaten hayvanlı sirk bulunmuyor. Hayvanlı sirkler yurtdışından geliyor. Bu sirklerin gelişi yasaklanmadığı sürece hayvanlı sirk konusunda hiçbir adım atılmamış olacak.
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın açıklamasına göre “yasaklı ırk” tanımı devam edecek ve bu şekilde tanımlanan bazı köpek türlerine (Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino ve Fila Brasilerio) bakılması ve barındırılması yasak olacak. Barınaklardaki bu tür hayvanlar yuvalandırılamadıkları gibi ömür boyu hapsedilecek. “Yasaklı/tehlikeli” olarak isimlendirilen hayvanlar rehabilite edilmeli ve yuvalandırılmalıdır.
Hayvana şiddet eylemlerine etkili yaptırımlar uygulanmıyor
Yasa teklifinin en çok vurgulanan noktalarından biri “hayvana yönelik şiddete hapis cezası geliyor” iddiası. Yasa teklifine göre; nesli yok olma tehlikesi altında olan bir hayvanı öldüren kişiye bir yıldan beş yıla kadar, bir hayvan neslini yok eden kişiye beş yıldan on yıla kadar, bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldüren kişiye altı aydan dört yıla kadar, bir ev hayvanına veya evcil hayvana işkence eden veya acımasız ve zalimce muamelede bulunan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası, hayvanlara cinsel saldırıda bulunan kişiye altı aydan üç yıla kadar hapis ve yüz günden az olmamak üzere adli para cezası öngörülüyor. Fakat 3 yılın altındaki cezalar ertelenebiliyor ve adli para cezasına çevrilebiliyor. Bu yüzden bu düzenlemeyle pek çok fail serbest kalmaya devam edecek. Hayvana yönelik şiddet eylemlerinde alt sınır en az 3 yıl olacak şekilde hapis cezası yaptırımı öngörülmelidir. Yeterli yaptırımlar uygulanmadığı gibi teklif metninde hayvana yönelik cinsel saldırıdan “hayvanla cinsel ilişki” olarak bahsedilmesi, hayvana yönelik şiddetin meşrulaştırılmasından başka bir şey değildir.
Bununla birlikte hayvan dövüşleri konusunda alınan karar, hayvan haklarına yönelik yaklaşımın ne kadar tutarsız olduğunu gözler önüne seriyor. Hayvanları dövüştüren kişiye üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörüleceği söylenirken “bakanlığın uygun görüşü alınarak il hayvanları koruma kurullarından izin alınmak suretiyle düzenlenen folklorik amaca yönelik, şiddet içermeyen geleneksel gösteriler” bundan ayrı tutuluyor. Şiddet içermeyen hayvan dövüşü olamaz. Geleneksel olsun olmasın tüm hayvan dövüşleri yasaklanmalıdır.
Hayvan satışı devam ediyor
Basında petshop satışlarının durdurulacağı söyleniyor. Oysa petshoplarda kedi ve köpek dışındaki hayvanların satışına devam edilecek. Mahir Ünal’ın açıklamasına göre petshoplarda kedi-köpek satışı durdurulurken Bakanlığın denetimindeki üretim çiftliklerinde üretilen katalog üzerinden satış yapılabilecek. Egzotik ve yabani hayvanların satışına ise değinilmiyor bile.
Kedi ve köpekler kataloglar aracılığıyla, diğer türler petshop aracılığıyla satılmaya devam ederken yasa teklifinin hayvan satışını durduruyor gibi yansıtılması oldukça yanıltıcı. Hayvanların ‘eşya’ olmaktan çıkarıldığı söylenirken, tıpkı bir eşya gibi alınıp satılmasına müsaade edilmesi kabul edilemez. Hayvanların gerçekten eşya olmaktan çıkarılması için tüm hayvan türlerinin satışı her yerde yasaklanmalı.
Tüm bu eksiklikler, mevcut yasa teklifinin hayvanları korumak adına gerçek adımları atmaktan aciz olduğunu gösteriyor. Hiçbir gelenek, hiçbir menfaat hayvan haklarının ihlal edilmesine bir bahane oluşturmaz. Tüm hayvanların doğuştan gelen hakları vardır. Bu hakları tanımayan bir yasa, hayvanları koruyamaz. Hayvanlardan kâr elde edenlerin değil; hayvanların korunduğu göstermelik değil, gerçek bir yasa talep ediyoruz.
Melike Işık