İnsan hakları paketinde işçiler yok

04.03.2021 - 10:18
Faruk Sevim
Haberi paylaş

Cumhurbaşkanı sonunda bahsettiği insan hakları reform paketini açıkladı. 

Ama aynı anda yüzlerce siyasetçi, gazeteci, milletvekili, belediye başkanı, öğrenci, insan hakları aktivisti cezaevlerine atılmış durumda. Hükümetin kararlarını eleştiren basın ve medya kuruluşlarına sansür ve yasaklar alabildiğine yoğun. Pek çok işyerinde grevler erteleniyor, sendikalaşmak isteyen işçiler işten atılıyor.

Bu pakette hepimizin her gün tanık olduğu insan hakları ihlallerini giderecek, çözüme kavuşturacak herhangi bir öneri yok.  İşçilerin sadece yüzde 14’ünün sendikalı olduğu bir ülkede, sendikalı olma özgürlüğünü teminat altına alan bir madde yok.

İşçilerin grevlerini ertelemeye son verecek bir düzenleme yok. İşçilerin tazminatsız işten atılmalarına yol açan Kod 29 kuralının değiştirilmesi ile ilgili bir düzenleme yok.

Anayasal bağlayıcılığa rağmen AYM ve AİHM kararlarına uymayan ilk derece mahkemelerine yaptırım yok. Kürsüden yargıç ve savcılara talimat veren Cumhurbaşkanına engel olacak bir düzenleme yok. KHK ile hak kaybına uğramış kişilere hak iadesi yok.

Çıplak arama iddialarına yönelik etkili bir soruşturma sözü yok. Veya tutuklu ve hükümlülerin aranmalarında insan hak ve onurunu güvence altına alan bir mevzuat çalışması yok. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerini keyfi olarak engelleyen idari makamlara dair bir çözüm önerisi yok.

Açıklanan paket bu sorunların hiçbirine çözüm getirmiyor. Yok sayıyor. 

Öncelikle belirtmek gerekir ki, MHP ve Ergenekon’un destek verdiği bir siyasi iktidar ne kadar reform ve demokrasi derse desin; pratikte ortaya yasaklar ve baskılar çıkar.

HDP’nin kapatılması tartışılırken, Boğaziçi Üniversitesinde öğrenciler tutuklanırken hangi insan haklarından ve adaletten söz edilebilir.

Hükümet ortağı faşist partinin gölgesinde hazırlanan bir insan hakları reform paketinden elbette hiçbir şey beklemiyorduk. Çıkan paket bu görüşlerimizi doğruladı.

Magna Carta ile neredeyse bin sene evvel güvence altına alınmış hakları “temel ilke” olarak 2021 yılında yeniden telaffuz etmek insan hakları reformu olarak görülemez. 

Bugün, anayasal güvenceyle teminat altına alınmış haklarımızı ihlal eden bir yargı mekanizması var. Ülkenin yarısının terör örgütü propagandası yaptığını, muhalif tüm fikirlerin cezalandırılması gerektiğini düşünen bir iktidar var.

Demokrasiyi, siyasal özgürlükleri ve hakları kazanmanın yolu işçi sınıfı ve emekçilerin adalet ve özgürlük talepleri etrafında birleşmesinden ve mücadeleyi yükseltmesinden geçer.

Antikapitalist Blok olarak, insan hakları paketinin işçilere yönelik herhangi bir hak içermediğini bütün işçilere anlatmalıyız. AKP-MHP-Ergenekon ittifakının işçi düşmanı yüzünü teşhir etmeye devam etmeliyiz. 

Faruk Sevim

Bültene kayıt ol