Çevre Bakanlığı’nın iklim değişikliği mücadele raporu bir aldatmaca

03.03.2021 - 12:44
Nuran Yüce
Haberi paylaş

​Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum geçtiğimiz hafta İklim Kanunu için temel ilke, sorumluluk ve eylemleri içeren kapsamlı bir çalışma yaptıklarını, bu çalışmayı İklim Değişikliğiyle Mücadele Raporu başlığı ile Meclisin gündemine getireceklerini ve Meclis’in çıkaracağı İklim Kanunu’na gerekli altyapıyı sağlamayı hedeflediklerini söyledi.

Bakan’ın Rapor’u tanıtırken yaptığı konuşma da iklim krizi ile mücadele için öngörülen adımlar da hükümetin bu konuda hiçbir şey yapmadığının ama yapıyormuş gibi görünmeye devam edeceğinin belgesi niteliğinde.

AKP’nin 18 yılı

Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 18 yıl boyunca “İnsanın bu dünyadaki gayesi dünyayı güzelleştirmektir” diyerek, özellikle iklim değişikliğine dair adımları hep bu anlayışla atmaya gayret gösterdiklerini söylemiş. Bu az buz bir çarpıtma değil, gerçeklikle hiçbir ilgisi olmayan bir açıklama. 18 yılın gerçekliği ise şöyle: 

Türkiye, dünyada en çok karbon salımında bulunan 15 ülke arasında.  Karbon salım artış hızı açısından ise ilk sıralarda yer alıyor. Değil 18 yıl boyunca salım miktarlarında azaltmaya uygun hedefler belirlemek ve bu hedeflere uygun adımlar atan bir ülke olmak, aksine sürekli salım miktarlarını artıran bir ülke oldu AKP yıllarında Türkiye. 

2023’e kadar kömür üretimini yüzde 30, kömürle çalışan termik santraller ile üretilen elektrik enerjisini yüzde 25, doğalgaz ile çalışan termik santralde üretilen elektrik enerjisini yüzde 30 artırmak yönünde hedefleri olan ve bunun için orman ve su varlıklarını yok eden, kirleten bir ülke oldu. 

Türkiye’nin fosil yakıta dayalı enerji hedefleri ortadayken, Kurum’un açıkladığı eylem planı ise tüm kurumların sera gazı emisyonlarını azaltmayı hedeflediklerini ilan ediyor. Bu nasıl olacak? Enerji üretiminde fosil yakıtlar birincil kaynağınız olmaya devam ederken ve bunları artırma planınız ortadayken sera gazları salım miktarlarını azaltmayı nasıl başaracaksınız? 

“Eylem planı”nında eylem yok!

Açıklanan eylem planının iklim krizini durdurmaya yönelik somut adımlar içermediği çok açık. Eylem planı iklim krizine uyum sağlamaya yönelik.  Ama iklim krizini durduramazsak ne uyum sağlayabileceğimiz ne de yaşayabileceğimiz bir gezegen kalacak.. Bu eylem planın asıl sorunu iklim krizini durdurmaya yönelik adımlar içermemesi, bunlardan hiç bahsetmemesi. Ayrıca Türkiye’de bugüne kadar “çevre ya da iklim değişikliği” kaygısı ifade edilerek yapılan düzenlemelerin daha fazla çevre yıkımına yol açtığı da bir gerçek. 

Hurda araba lastiklerinin, plastik çöplerin, belediye atıklarının “yenilenebilir enerji” kapsamında sayılarak biyokütle santrallerine teşvik verildiğini biliyoruz. Sıfır Atık sloganı ile başlatılan poşetlerin ücretlendirilmesi girişimi ile 2019 yılında Çevre Bakanlığı 222 milyon, Maliye 56 milyon ve marketler de 92 milyon gelir elde etti. Poşet kullanım miktarında çok az bir düşüş oldu, plastik kirliliği hala koca bir sorun olarak durmaya devam ediyor.

Nuran Yüce

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol