A, B, C, D, E VE K.

20.06.2020 - 08:09
Şafak Ayhan
Haberi paylaş

Dünyayı saran salgın Türkiye’de de hız kesmeden devam ediyor. Ancak süreci insan yaşamı yerine para ve kâr hırsıyla idame ettirmeye çalışan kapitalistler ve onların en büyük destekçileri olan hükümetler, insan hayatını hiçe sayarak yarattıkları suni "normal" gündemleriyle insanları bu acımasız düzende açlık ve hastalık ikileminde bırakmaktan da çekinmiyorlar.

Türkiye’de açıklanan normalleşme süreciyle Koronavirüse yakalanma oranları tekrar yükselişe geçti. Aslında bu "normalleşme" denen süreç egemenler açısından şunu ifade ediyor: Derinleşen ekonomik kriz, azalan üretim, kapanan işyerleri, yükselen işsizlik ve antidemokratik uygulamaların giderek yaygınlaştırılması, biriken öfkenin de patlama noktasına doğru hızla ilerleyişinin bir habercisi. Bu kriz ortamında üretimi ne olursa olsun devam ettirme kaygısı, patronları ve şirketleri kurtarma telaşı artık gizli saklı değil yetkililerin ağızlarından çıkan kelimelerin temelini oluşturuyor. Yaşamın her alanında etkili olan pandemi süreci, eğitimin o çok bileşenli iş kolunda da yetkililer tarafından yönetilemiyor.

MEB paydaşları dinlememeye devam ediyor 

Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Üniversitesi sınavında bir kadın öğrenci sınavın sonuna doğru rahatsızlanıyor ve baygınlık geçiriyor yapılan ilk müdahalenin ardından Korona şüphesiyle öğrenciye test yapılıyor test pozitif çıkınca öğrenciyle birlikte sınav salonunda olanlar karantinaya alınıyor. Peki, salgın hız kesmeden devam ederken eğitim-öğretim sürecinin en önemli paydaşları olan eğitim sendikaları, öğrenciler, aileler ve öğrenciler 'sınavlar ertelensin ölmek istemiyoruz' derken bu sınavları bir an önce yapma hırsı nedir? Bu hırs yine ekonomi-politik temellidir. Bakanlığın önceliği turizm sermayesinden, eğitim sermayedarlarına kadar patronların temel kaygılarını öncelikli olarak düşünmek. Bakanlık milyonlarca insanın sağlığını düşüneceğine mevcut takvimi yetiştirme telaşında. LGS ve YKS dışında çoğu sınav ileri tarihlere ertelenirken, milyonlarca öğrencinin başta sosyal medya olmak üzere sürece vermiş oldukları tepkiler gözardı ediliyor.

‘’Deneme sınavına’’ izin yok ama LGS ve YKS yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı’na göre Haziran ayında Liseye Geçiş Sınavı ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı için deneme sınavları yapılmasının sakıncalı olduğu açıklandı. Ancak yaklaşık 4.5 milyon öğrencinin katılacağı LGS ve YKS’nin haziran ayı içinde yapılmasında bakanlık sakınca görmüyor.

Pandemi öncesinde gerek MEB gerekse ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda, sınavların yapılacağı okullar, sınıflar ve buralarda görev alacak öğretmenler haftalar önce belirlenir. Salgın döneminde eğer sınav yapılacaksa, sınav salonundaki öğrenci sayısı geçmiş dönemlere göre en az yarı yarıya azaltılmalı. Bu da daha fazla okul daha fazla gözetmen öğretmen demek. Bakan geçenlerde yaptığı açıklamada sınav yapılacak okul sayısını artırdıklarını söyledi ancak salonlardaki öğrenci sayılarında düşüş gözükmüyor çünkü öğretmenler sınavlarda gözetmen olmak istemiyor. Dolayısıyla gözetmen öğretmen olmayınca salonlardaki öğrenci sayılarını düşürmek için yeni sınav salonları da açılamıyor. Öğretmenlerin düşünceleri alınmadan süreci tek başına devam ettirmeye çalışmanın tüm olumsuzluklarını maalesef sınava giren öğrenciler, evdeki ailesi ve sınavda gözetmen olan öğretmenler yaşayacak. Eğitimcilerden sağlıkçılara kadar herkes şu dönemde milyonlarca öğrenciyi bir araya getirecek olan bu sınav süreçlerinin şu an için felaket olduğunu dile getiriyor. Hükümet ise hala "Turizm bizim için olmazsa olmaz" diyor. Saatlerce ağzında maske kendi nefesini soluyacak bir öğrencinin sınavdan virüsü kapıp ailesine götürme endişesi mi yoksa yıllarca emek verilen bu sınav için yapamazsa onca emeğin, yılın boşa gitme kaygısı mı baskın gelecek? Bakanlık öğrencileri ve diğer eğitim paydaşlarını bir an önce Koronavirüs seçeneğinden korumalı aksi takdirde sınav günü sokağa çıkma yasakları bile virüse yakalanma sürecini engelleyemeyecek. Eğitim sisteminin dayattığı sınav ve rekabet düzeni zaten hayatları a,b,c,d ve e şıkları arasında gidip gelen öğrencilere k  yani koronavirüs seçeneğini de sunmamalı. 

Başta Eğitim-Sen olmak üzere eğitim sendikalarının, öğrencilerin ve ailelerin "sınavlar ertelenmeli" talepleri daha fazla ses getirmeli. 

Şafak Ayhan

Bültene kayıt ol