Dünyadan bihaber olmak

27.05.2020 - 15:13
Ozan Tekin
Haberi paylaş

Habertürk yazarı Nagehan Alçı, CHP’li Özgür Özel’in ve Canan Kaftancıoğlu’nun açıklamaları üzerinden yürüyen darbe tartışmalarına değinirken, bu isimlerin akıllarında bir darbenin olmadığını, ancak Gezi benzeri eylemlilikleri tasavvur ettiklerini söyleyerek şöyle diyor:

“Türkiye solunda sokak isyanlarıyla bir netice alma nostaljisi yani sokakçı-devrimci yolla bir siyasal ihtilal yapma hayali ve stratejisi maalesef hep olmuştur.”

Nostalji mi? Herhalde Alçı haberleri hiç takip etmeden köşe yazarlığı yapmaya çalışıyor. 2019 yılında dünyanın 25 ülkesinde hükümet karşıtı sokak eylemlilikleri oldu. Lübnan’dan Hong Kong’a, Fransa’dan Şili’ye meydanlar öfkeli sıradan insanlar tarafından dolduruldu. İşçiler kimi yerlerde sömürgeciliğe, kimi yerlerde yolsuzluğa ve yoksulluğa, kimi yerlerde bir askeri darbeye direndi. Bırakalım Sosyalist İşçi gazetesini, The Economist, Financial Times gibi yayınlar, burjuvazinin sözcüleri “küresel bir isyan dalgası”ndan bahsettiler.

Alçı böylesi eylemlere öykünmeyi “temelden anti-demokratik ve yanlış sosyalist devrimcilik düşüncesi” olarak görüyormuş. Kendisi bilir, zira eşitlik ve özgürlük talepleriyle yapılan sokak eylemlerinin anti-demokratik olduğunu savunmak evrensel olarak gülünç bir düşünce. Üstelik bu eylemlerle netice de alınabiliyor. Sudan’ın diktatörü El Beşir, genelkurmay binası önünde nöbetleşe yatan on binlerce kişi tarafından görevinden edildi. Bu hiç de antidemokratik değildi. Aksine, o sıradan insanların eylemliliğinin Beşir’den sonra devletin kolluk güçleri tarafından bastırılması yüzünden Sudan’da yeniden otoriter bir rejim kurulması ihtimali doğdu.

Türkiye’deki keskin toplumsal kutuplaşma, muhalefetin içerisinde özgürlükçü-antikapitalist bir siyasi odağın belirgin ve görünür olmaması, Gezi direnişinin AKP tabanında da derin bir çatlak yaratıp hükümeti istifaya zorlayacak bir ivmeye kavuşmasını engelledi. Ancak bildiğiniz gibi, Erdoğan’ın “Ne yaparsanız yapın, karar verdik ve yapacağız” şeklinde ifade ettiği planları, kitlesel eylemlerin sonunda suya düşmüştü. Hiç kimse sivillerin bulunduğu bir parkı askeri kışlaya döndürtmemek için yürütülen bir direnişin “darbeci” olduğunu iddia edemez.

AKP eskiden sokak eylemlilikleriyle ilgili bayat sağcı tezleri savunurken hep “sandığa” vurgu yapardı. Artık böylesi bir demokrasi göndermesine de yaslanamıyorlar; zira Cumhur İttifakı bugün İstanbul yerel seçimlerindeki yenilgiyi kabul edemeyip hile ile sandığı tekrar kurdurtan, HDP’nin halkın oyu ve tercihleri doğrultusunda kazandığı belediyeleri anti-demokratik yollarla gasbeden bir güç.

23 Haziran’da bu anti-demokratik tutuma halk gerekli yanıtı vermişti. AKP-MHP o günden beri belini toparlayamadı. Bu süreç devam edecek. Üstelik küresel ölçekte koronavirüs krizinin emekçilerde yarattığı öfke, yeni sosyal hareketlerin doğma potansiyelini de gösteriyor. Yani önümüzdeki günlerin, demode siyasal fikirlerle donanmış Nagehan Alçı’yı epey üzmesi söz konusu olabilir.

Ozan Tekin

[email protected]

(Sosyalist İşçi) 

Bültene kayıt ol