Kıyım üzerine düşündüklerim

05.04.2015 - 02:14
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

Bilen biliyordur, yazan yazmıştır ama, bir kere de ben yazayım.

Bu güne kadar okuduklarımdan, eş, dost sohbetlerinden ve dün akşam eşimin Aras’tan çıkan Arménouhie Kévonian’ın ‘Gülizar'ın Kara Düğünü’ adlı kitabından bana birkaç sayfa okumasından sonra vardığım netice(lerden birisi): 

Tamam, İttihat Terakki ağaları tezgâhlamış. Enver, Cemal ve bilhassa Talat ince ince katliam planları yapmış falan da... O arada binlerce, belki on binlerce Türk, Kürt, Çerkez, Laz vs. insan(!) da senelerden beri sinsice bekler, fırsat kollar, "lan nasıl punduna getirsem de şu gâvurun malına mülküne konup bedavaya yaşasam" diye kurar dururmuş, gâvurun malı da canı da helâl ya...

Yoksa, kolay mı öyle akşam yatıp sabah kalkınca komşusunu öldürmek, kesmek.

Dikkat edelim lütfen, tabancayı veya tüfeği alıp uzaktan ateş etmek gibi de değil bu.

Baltayla, nacakla, satırla doğruyor...

Ben açlıktan gebersem bir tavuğu kesemem, bu insan doğruyor!

Bunu yaptıktan sonra da o komşusunun evine yerleşip kılı kıpırdamadan orada yaşıyor.

Bir tahayyül etmeye çalışalım bu sahneyi, ne kadar müthiş, nasıl korkunç bir şey bu.

Yatağında yatıyor meselâ adamın.

Sonra gidip öldürdüğü komşunun tarlasını sürüyor.

Aldığı mahsulü afiyetle zıkkımlanıyor ve satacağı kısmını satıyor.

Veya komşunun dükkânına dalmış, orada ticarete başlıyor.

Kestiği komsusunun kızını -veya kızlarını- da câriye yapmış kendine.

Böyle yaşıyor, hiç bir şey olmamış gibi yaşıyor!

Yâni, gece horul horul uyuyor. Kütük gibi değil, bir kütük olarak.

Rahat, mes'ut ve zengin!

Belki günün birinde Anadolu kaplanı bile olabiliyor.

Böyle bir namussuzun meselâ torunu o kanlı sermayeyle bu gün saygın (ne demekse saygın) bir "girişimci" olmuştur. Girişip duruyordur oraya buraya.

Cumaları da asla kaçırmaz.

Tabî her fırsatta ‘vatan millet bayrak’ diye yırtınır.

Özel, “milli” günlerde ‘yaptık gene yaparız’ diyerek ortaya da çıkar muhtemelen.

Belki meclise de girmiştir hazret.

Kânun teklifleri falan veriyordur, düşünsenize.

Boyuna kolunu kaldırıp indiriyor ve muhalefet vekillerine küfürler ederek saldırıyordur emir verildiği vakit.

"Burası Türkiye" sözü bence Türkçedeki en doğru sözlerden birisidir.

Ahmet Kuzik

[email protected]

Bültene kayıt ol