Seçim ve sonrası

Seçimden önce muhalefetin seçmen kayıtlarıyla ilgili itirazlarını kabul etmeyen iktidar ve YSK yetkilileri, “Hile, şaibeli seçmen yok” açıklamaları yapmıştı. Şimdi iktidar gücünü (özellikle İçişleri Bakanlığı) kullanarak işlemler, operasyonlar yapılıyor; sadece “şaibe” uyandırmak için.

Bu ülkeye yazık edildiğini düşündüğüm için bir süreliğine bu tartışmaların içine girmiş bulundum.

Kendi adıma bu “sistem-içi” ve yoz tartışmadan artık uzak durmaya karar verdim. Çünkü sonuçta kazanan da kaybeden de sistem içi kalacak. Oysa bunun içine hapsolmadan alternatif siyaset üretmek lazım (Tabii ki sistem içi gerilimin dinamiklerini de es geçmeden).

Zira bu tartışmanın oluşturduğu en büyük sorun/tehlike, yıllarca sistem dışında kalabilmeyi başarabilmiş özgün düşünce sahiplerinin merkeze çekilerek, sisteme alternatif üretmek yerine sistem içi tartışmaların bir tarafı hâline gelmesi ve dolayısıyla sistemin bir parçasına dönüşmesidir.

Oysa bizim derdimiz bu yoz sisteme karşı iktidar değil adalet temelli, devleti/kurumları değil insanı önceleyen bir alternatif üretmek olmalıdır.

Buraya kadarki kısımla ilgili olarak “Somut olarak ne yapacağız?” sorusu akla gelebilir. Bu konuda şahsi mücadele alanlarını şöyle özetleyebiliriz:

* Hakikat arayışımız kesintisiz devam etmeli,

* Her bir insan tekinin kıymetli olduğu düşüncesi ile süpürmecilik yapmadan her fikre kulak verilmeli,

* Her koşulda adaletin tesisi için çalışılmalı,

* Mülteciler kardeşimizdir şiarıyla ırkçılığın her türüne karşı mücadelede ısrar edilmeli,

* Hakça paylaşım için, emeğin hakkını alması için; ekonomik krizin faturasını müsebbipleri, patronlar ödesin diye mücadele etmeli,

* Ayrımcılığa, kutuplaşmaya, kavgaya karşı her koşulda barışı savunmaktan vazgeçmemeli,

* Yeryüzündeki tüm paydaşlarımızın haklarını savunup doğayı, ekolojik dengeyi koruyacak projeler üretilmeli,

* Son olarak, bu konularda fikir üreten, daha iyiyi kendine dert edinen herkesle önyargısız, pazarlıksız bir araya gelmeli.

Başka bir dünya, daha güzel bir ülke mümkün!

Yasin Altıntaş

(Adalet Zemini)

Köşe yazarının diğer yazıları