Sınırlar devletlerindir, tüm uluslardan işçiler kardeştir

06.08.2018 - 12:16
Faruk Sevim
Haberi paylaş

Geçtiğimiz hafta Yunanistan’da büyük bir yangın meydana geldi, yangınlar sonucu büyük bir yıkım oldu, en az 85 kişi hayatını kaybetti, 180 kişi yaralandı.

Kayıplar hepimizi derinden üzdü. Yunan halkı, yakın tarihinin en ölümcül yangın felaketini yaşadı. Yangın, 24 Temmuz’da, Atina yakınlarındaki ormanlık alanlarda başladı. 15 farklı noktada, eş zamanlı başlayan ve günlerce kontrol altına alınamayan yangınlar, binlerce kilometrekarelik bölgeyi küle dönüştürdü. Yangınlarda kaç kişinin kaybolduğu henüz net olarak bilinmiyor fakat kayıpların büyük kısmının ölü sayısına ekleneceği düşünülüyor.

Türkiye’de de geçtiğimiz haftalarda Çorlu’da yaşanan tren kazasında 24 kişi ölmüştü. Bütün bu olaylarda elbette en fazla ölenler yoksullar. Ege’nin iki yakasındaki devletlerin ihmalleri, yoksullara ölüm getirmeye devam ediyor.

Yunan hükümeti olayı Türkiye’deki hükümetlerin benzer olaylarda yaptığı gibi kaderciliğe bağlayan açıklamalar yaptı. Hatırlanacaktır 1999 Gölcük depreminin ya da Soma madenci katliamının ardından “fıtrat” açıklamalarını bizler de işitmiştik. Bu durum, ister Türkçe konuşsun ister Yunanca, egemenlerin aslında aynı zihniyeti taşıdıklarını, aynı “dili” konuştuklarını gösteriyor.

Egemen sınıflar bu tür büyük trajedilerden sonra hemen meselenin “doğal afet” olduğunu vurgular. Oysa ölümlerin sebebi hiç de doğal olmayan bir felakettir, kapitalizmdir. Yunan hükümetinin krizi bahane ederek pek çok kamusal alanda olduğu gibi yangın söndürme konusunda da kısıntıya gittiği anlaşılıyor. Avrupa egemenleri tarafından Yunanistan işçi sınıfına dayatılan “kemer sıkma” paketlerinin sonucunda, orman yangınlarını önlemek için harcanan kalemler de kısıldı. Küresel ekonomik kriz başladığından beri ceplerindeki son kuruşlara da göz dikilen Yunanlı emekçiler, bu kez kısıntıları canlarıyla ödediler.

1999 yılında Türkiye’deki büyük depremin ardından Yunanistan halkının gösterdiği dayanışmayı hepimiz hatırlıyoruz. Bugün yangın nedeniyle Yunanistan’ın yaşadığı felaketi alkışlayan ırkçılara geçit vermemeliyiz.

SES İstanbul Şubelerinin Yunanistan’daki yangınla ilgili yaptığı basın açıklaması önemlidir. Emekten ve özgürlükten yana olan herkes, tıpkı İstanbul’daki SES şubelerinin yaptığı gibi, Yunanistan’la dayanışma için seferber olmalıdır. İşçiler açısından sınırlar devletlerindir, tüm uluslardan işçiler kardeştir.

İşçi sınıfının küresel dayanışması ve egemen sınıf milliyetçiliğinden kurtulması için atılan her adım, birleşik işçi mücadelesinin örülmesi için dev gibi bir gelişmedir.

Faruk Sevim

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol