(Video) Çağdaş Felsefe Tartışmaları’nda ilk gün Engels tartışıldı

16.06.2021 - 10:01
Haberi paylaş

Antikapitalist Öğrenciler’in ikinci kez düzenlediği Çağdaş Felsefe Tartışmaları başladı. 15 Haziran Salı akşamı ilki yapılan program, Sinan Özbek’in sunumuyla başladı. 

Sinan Özbek, Engels’in hayatından kısa bilgiler verdi. Konuşmasında özetle şunlara değindi:

“Marx ve Engels’in ilişkisi sadece teorik değil, pratik düzlemde de sürmüştür, örgütlenme faaliyetlerini birlikte yürütürler.

Engels zengin bir işadamının oğlu olarak doğar, sınıfına yani burjuvaziye ihanet eden birisidir, işçi sınıfından yana olmuştur. 20’ye yakın dil bilir, 12 dili aktif olarak konuşur.

Marx’ın ölümünden sonra boşluğu doldurmak, bazı yanlış anlaşılmaları engellemek için (örneğin yapı-üst yapı tartışmasında olduğu gibi) önemli çalışmalar yapmıştır.”

Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesi’nin Sonu

Toplantıda ikinci olarak konuşan Z. Soner Dinç, Engels’in Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesi'nin Sonu kitabından hareketle, Engels’in Hegel ve onun devamcısı olduğunu söyleyen Feuerbach hakkındaki düşüncelerini analiz etti. Değindiği konular özetle şöyle:

“Geçen yıl Kasım ayı, Engels’in doğumunun 200. yıl dönümüydü, bu vesile ile pek çok toplantı yapıldı, biz de bir anlamda bu anma toplantılarının devamını yapıyoruz. 

Engels’in pek çok kitabı vardır. Ekonomi politik, felsefe, doğa ve evrim üzerine araştırmaları vardır. Engels politik mücadeleler tarihinin en asli insanlarından birisidir. 

Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesi'nin Sonu kitabı, Engels’in son dönem eserlerindendir, 1986’da yayınlandı. Engels kitapta, idealizm-materyalizm tartışması, din-ahlak tartışması ve diyalektik materyalizmin ne olduğu konularını yazmıştır. Hegel ve onun takipçileri ile tartışır. Hegel konusunda önemli düşünceler ileri sürer, Hegel’in değerini kabul eder. Aynı şekilde Marx da Hegel’in özellikle yöntem konusunda devrimci olduğunu söylemiştir. Yine Lenin, Marksizmin kaynaklarını sayarken klasik Alman felsefesinden yani Hegel’den bahseder.

Engels de kitabının son cümlesinde şöyle der: Alman işçi hareketi, klasik Alman felsefesinin mirasçısıdır.“

Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni

Dila Ak, Engels’in Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni kitabından yola çıkarak günümüz aile yapısını tarihsel olarak analiz etti, özetle şunları söyledi:

“Bugünkü toplumsal yapının ortaya çıkmasında aile yapısı çok önemli. Bugünkü sömürü düzeninin sürmesinde ailenin çok önemli bir rolü var.

Eski dönemde aile yapıları çok çeşitliydi. Tek eşli aile kavramı mevcut değildi. Grup evliliği vardı, avlanma beslenme grubun toplu işleriydi, çocuğun ana babası belliydi ama diğer insanlar da ana baba sayılıyordu. Kadınlar özgür, işler ortaklaşa yapılıyordu.

Grup evlilikleri topluluklar arasında farklılıklar gösteriyordu, ama genel olarak kadın erkek eşitliği söz konusuydu.

İnsanlık tarihine ve ilişkilere baktığımızda tek eşli evlilik çok yeni bir durum. 

Sınıfların olmadığı ilk insan toplumlarında hayvanların evcilleştirilmesi, sürülerin oluşturulması yaşam tarzını değiştirdi. Başlangıçta bu servet tüm grubun malıydı, ama giderek artık ürünlerin miktarı arttı, sürüler büyüdü.

Yerleşik hayata geçildi, değişik meslekler, dokumacılık, tüccarlık vb. ortaya çıktı. Nüfus arttıkça artık ürünün korunması ve dağıtımı belli görevlilere verildi. Bu başlangıçta bir ayrımcılık getirmese de zamanla bu görevler ayrıcalıklı hâle geldi.

Mirasın ortaya çıkması, erkeğin kendi soyunun devam etmesi ihtiyacı, kadının sadece bir erkeğe ait olması ihtiyacını doğurdu, kimin kimle evleneceğine büyükler karar veriyordu. Bu tek eşlilik tabi sadece kadının tek eşliliği, erkekler için geçerli değildi.

Bireysel özgür aşk ilk defa işçi sınıfı arasında ortaya çıktı. Kadına baskı insanlık tarihinin çok küçük bir bölümüne tekabül ediyor, sınıflı toplumlara. 

Aile, kapitalist sistemde yeni işçiler üretecek birimler hâline geldi. Bu aile biçimi ortadan kalkmadıkça, bu sistem köklü olarak değişemez. Kadına hem aile içi emek hem de çocuk yetiştirme emeği yükleniyor. İşçiler böylece daha az ücretle idare edebilecek, hem de verimi artacak.

İşçinin tüm bakım masrafı böylece kadının üzerine yüklenmektedir. Hane içi emek, karşılıksız el konulan bir emektir. Bütün bu hizmetlerin aslında devlet tarafından karşılanması gerekir. Devlet ve kapitalistler bu anlamda kadının emeğini sömürmektedir.

Kadının özgürleşmesi, eşit işe eşit ücret, kürtaj hakkı, evlenmeme hakkı demektir. Kapitalizm devam ettikçe, özel mülkiyet devam ettikçe eşitlik ve adaletli toplumlarda yaşamak imkansız. Elbette bir devrim oluncaya kadar beklemeyeceğiz, haklarımızı aramaya devam edeceğiz.”

Doğanın Diyalektiği

Toplantıda son olarak konuşan Umut Mahir Özen ise Engels’in Doğanın Diyalektiği kitabının analizini yaptı, özetle şunları söyledi:

“Engels bu kitap için 1873 yılında çalışmaya başlıyor, 1886 yılında yayınlıyor. Arada 1878 yılında Anti-Dühring kitabını yayınlıyor. Bu dönemde pek çok yeni bilimsel keşifler yapılıyor. Engels ktabında tüm bu bilimsel keşiflerin analizini de yapıyor. Evrim teorisinden yararlanır. Maymundan insana geçiş konusunda et yemek ve alet kullanmayı öne çıkarır, ancak günümüzde bu konuda farklı düşünceler vardır.

Doğanın korunması konusunda bazı değinmeleri vardır. Orman kesimlerinden bahseder. İnsanın doğa üzerindeki egemenliğinin doğru kullanılmasını ister ama buna karar verecek olan egemen sınıf burjuvazidir, onu yıkmadan bunu yapamayız, der.

Sınıflı toplumlarda olduğu gibi, doğanın da dönüşen bir yapısı olduğunu söyler. En sonunda da insan-doğa ilişkisinin diyalektik olduğunu, üretim ilişkilerinin sonucu insanların bu şekilde davrandığını söyler. Bütün olumsuzlukların çözümü için devrimin gerekli olduğunu da belirtir.”

Çağdaş Felsefe Tartışmaları, 16 ve 17 Haziran’da saat 20.30’daki oturumlarla devam edecek. Program şöyle:

16 Haziran Çarşamba, 20.30

Can Irmak Özinanır’ın Sunumuyla: Rosa Luxemburg

Reform mu Devrim mi? – Ayşegül Kandemir

Savaş ve Anti-Militarizm – Zilan Akbulut

Kitle İnisiyatifi ve Parti – Ramazan Kümek

17 Haziran Perşembe, 20.30

Ferda Keskin’in Sunumuyla; Estetik, Sanat ve Sol

Sahnedeki Komünist: Bertolt Brecht

Sanatsal Yaşamak: Herbert Marcuse – Tibet Şahin

Praksis ve Edebiyat: Georg Lukács – Furkan Kemer

Toplantılar Antikapitalist Öğrenciler Facebook sayfası ve Youtube Marksist.org hesabından canlı olarak yayınlanacak:

İletişim: 05556372450

Bültene kayıt ol