Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden müzisyen, oyuncu ve aktivist Harry Belafonte, 1927 yılında ABD’nın New York şehrinin Harlem Mahallesi’nde doğdu. Ebeveynleri Jamaika kökenliydi. 1932-1940 yılları arasında büyükannesinin yanında Jamaika’da yaşadı ve burada okula gitti. New York’a döndükten sonra liseye başladı ve hemen ardından asker olarak II. Dünya Savaşı’na katıldı. Savaştan sonra hademeliğe başladı ve bu sırada birisi ona Amerikan Zenci Tiyatrosu’nu (American Negro Theatre-ANT) izlemesi için iki bilet verdi. Bu, hayatını değiştirecekti. Tiyatroya aşık olan Belafonte, 1940’ların sonlarında bir yandan ANT’de oyunculuk yaparken bir yandan da oyunculuk dersleri almaya başladı. Müzik kariyerinin başlangıcı da oyunculuk derslerinin parasını ödemek için olacaktı. Bir kulüpte şarkı söyleyen Belafonte ilk sahneye çıktığında arkasında Charlie Parker ve Miles Davis gibi efsanelerden oluşan Charlie Parker Band vardı. Kısa sürede tanınmaya başlayan ve popülerleşen Belafonte, 1956 yılında yaptığı Calypso albümüyle muazzam bir çıkış yakaladı. Albüm dünyada bir yıl içinde bir milyondan fazla satan ilk albüm oldu. Belafonte aynı zamanda 1953’ten başlayarak pek çok filmde oyuncu olarak yer aldı ve televizyonda programlar sundu. 1960’larda rock’n roll’un yükselişe geçişiyle “Calypso Kralı”nın popülaritesi sekteye uğrasa da dünya çapında tanınırlığını sürdürdü.
Belafonte, müzik ve oyunculuk kariyerinin yanısıra muhalif bir aktivist olarak tanınıyordu. Politik fikirleri kendisi gibi müzisyen, oyuncu ve aktivist olan Paul Robeson’dan büyük ölçüde etkileniyordu. 1950’lerde sivil haklar hareketine katılan Belafonte, Afrika’daki sömürgeciliğin de büyük bir eleştirmeniydi. Irkçılığın yüksek olduğu Güney ABD’de konser vermeyi 1954-1961 yılları arasında reddetti. Sivil haklar hareketinin önde gelen isimlerinden Martin Luther King Jr’ın takipçilerindendi ve bir papaz olarak çok az para kazanan King’i finansal olarak da destekliyordu. Pek çok oyuncu ve aktivist gibi McCarthy döneminde fişlenmişti. Kendisini etkileyen Robeson ve Martin Luther King hakkında şöyle diyecekti: “Paul Robeson beni ilk şekillendiren kurucu etkiyi yaratmıştı, denebilir ki o benim belkemiğimi oluşturdu. İkincisi ise Martin Luther King’di, o benim ruhumu besledi.” Irkçılığa karşı 1963’teki Birmingham kampanyası sırasında Birmingham, Alabama’da hapse atılan Martin Luther King’in kefaletini ödeyerek hapisten çıkaran ve aynı zamanda diğer sivil haklar hareketi aktivistlerinin özgürlüğü için 50 bin dolar toplayan da Belafonte’ydi. Yine 1963’ün en önemli sivil haklar eylemlerinden biri olan ve King’in ünlü “Bir hayalim var” konuşmasını yaptığı Büyük Washington Yürüyüşü’nün örgütleyicilerinden biri olmuştu. 1964’te ise Missisipi’de siyahların oy hakları için örgütlenen kampanyaya destek veren Belafonte, Öğrencilerin Şiddet İçermeyen Kordinasyon Komitesi isimli örgütü finanse etti.
Belafonte’nin politik aktivizmi hayatı boyunca devam etti, Güney Afrika’daki apartheid rejimine karşı hareketin aktif bir parçası oldu. ABD’nin dış politikasının sert bir eleştirmeni olan Belafonte, Küba ambargosuna karşı çıktı ve Küba’ya giderek Fidel Castro’yla tanıştı. Irak Savaşı başladığında tıpkı diğer ABD işgallerine karşı çıktığı gibi bu savaşa da karşı çıktı ve dönemin ABD Başkanı George W. Bush’u karşısına aldı. Belafonte son yıllarında ABD’deki solcu başkan adayı Bernie Sanders’ın destekçisiydi. 25 Nisan 2023 günü 96 yaşında hayata veda etti.
Can Irmak Özinanır
(Sosyalist İşçi)