Marksist dilbilimci Valentin Nikolayeviç Voloshinov, 1895 yılında Rusya’nın St. Petersburg şehrinde doğdu. 1913’te Voloshinov 18 yaşındayken bir demiryolu işçisi olan babası aileyi terk etti. Annesi ise ciddi bir hastalığı olduğu için çalışamıyordu, bu dönemde Voloshinov özel dersler vererek ailesini geçindirmeye çalıştı. Ciddi yoksulluk çeken Voloshinov, kendisinin aktarımına göre öğle yemeği ve çok az para karşılığında günde iki ders veriyordu. I. Dünya Savaşı sırasında verem olduğu için askere alınmadı ve akademik ilgi alanı olarak edebiyat metodolojisine odaklandı. Vassili Desnitski danışmanlığında çalışmalarını yürüten Voloshinov, çeşitli Sovyet kurumlarında dersler vermeye ve araştırma projelerine katıldı. Arşivlere göre resmî kurumlar dışında da yetişkin eğitimciliği yaptı ve tarihsel materyalizm üzerine dersler verdi.
Rusya’da 1917 Ekim Devrimi’nin yarattığı heyecanla birlikte pek çok disiplinden araştırmacı, kendi disiplinlerini Marksist bir perspektiften ele almaya çalışan eserler yazmaya başlamış ve canlı bir tartışma ortamı doğmuştu. Voloshinov da Leningrad Üniversitesi’nde okuyan bir dilbilimci olarak kendi alanı içinden Marksist bir dil felsefesi oluşturmaya çalışan bir entelektüeller kuşağının üyesiydi. 1918’de Mikhail Bakhtin öncülüğünde çalışmalara başlayan ve farklı alanlarda çalışmalar yürüten entelektüellerden oluşan Bakhtin Çevresi isimli grup 1924 yılında Leningrad’a taşınınca Voloshinov bu çevrenin önemli üyelerinden biri oldu.
Voloshinov, temel olarak bilinç, dil ve ideoloji arasındaki ilişkiyle ilgilendi. 1926-1930 yılları arasında Voloshinov, Bakthin Çevresi’nin dil konusundaki bakışını özetleyen bir dizi önemli makalenin yanısıra Sigmund Freud öncülüğünde gelişmekte olan psikanalizin de Marksist bir eleştirisini yazdı. En önemli eseri ise 1929 yılında basılan Marksizm ve Dil Felsefesi oldu. Ferdinande de Saussure tarafından ortaya konan yapısalcı dilbilimine karşı Voloshinov bu kitapta materyalist bir dil teorisi geliştirmeye çalıştı ve diyalektiği bir yöntem olarak kullandı. İdeoloji ile dilin birbirinden ayrılamaz olduğunu savunan Voloshinov, ideolojiyi psikoloji bilimiyle anlamlandırmaya çalışan akımlara karşı da psikolojinin ideoloji incelemesine dayandırılması gerektiğini savundu. Voloshinov’a göre dilin işleyişinde önemli bir yer tutan göstergeler ideolojiden ayrı düşünülemezdi ve her ikisi de maddi gerçekliğin, toplumsal ilişki biçimlerinin bir parçası olarak değerlendirilmeliydi. Buna örnek olarak farklı sınıflardan insanların benzer göstergeleri (bir şeye işaret eden sözleri) kullanıyor olmaları verilebilir. Ancak herkesin bu göstergelere vereceği anlam aynı olmayacaktır. Voloshinov’a göre bu göstergenin çokvurgululuğudur ve göstergenin kendisini sınıf mücadelesinin alanı hâline getirir.
Voloshinov’un yazdıkları kendisinden sonra da ideoloji, gerçeklik ve dil alanındaki pek çok çalışmaya temel oluşturmuştur. Kimi yazarlar Marksizm ve Dil Felsefesi’nin gerçek yazarının Bakhtin olduğunu iddia etse de bu iddia hiçbir zaman tamamen kanıtlanamadı. Bakthin Çevresi, Stalinizm’in yükselişiyle beraber baskı altına alındı. 1930’larda grubun pek çok üyesi tutuklandı. Voloshinov, 1934 yılına kadar Herzen Pedagoji Enstitüsü’nde çalıştıktan sonra 1936 yılında bir klinikte veremden hayatını kaybetti.
Can Irmak Özinanır
(Sosyalist İşçi)