Devrimci gazeteci Larissa Reissner, 1895 yılında Polonya’nın Lublin kentinde doğdu.
Rusya’da Tomsk kentinde çocukluğunu geçiren Reissner, hukuk profesörü olan babasının politik faaliyetleri sebebiyle ilkokulu Berlin’de okudu. 1905 devrimini izleyen yıllarda aile tekrar Rusya’ya, Çarlık döneminin başkenti St. Petersburg’a taşındı. Reissner, üniversiteyi burada okudu, hukuk, filoloji ve psikonöroloji gibi alanlarda dersler aldı. Birinci Dünya Savaşı başlayınca Reissner, anne-babasıyla beraber Rudin isimli savaş karşıtı bir gazete çıkarmaya başladı. Savaş yıllarında adı Petrograd olarak değiştirilen St. Petersburg’da öğretmenlik ve gazetecilik yapan Reissner’in hayatı 1917 Şubat Devrimi ile yeni bir rotaya girdi. Çarlığı yıkan devrimden Reissner de derinden etkilenmişti. Devrim sonrasında Maksim Gorki’nin Novaya Zhizn (Yeni Yaşam) gazetesinde çalışmaya başladı, aynı zamanda Çarlık rejiminin yıkılması sonrası kurulan Geçici Hükümet’in harf reformu programında yer aldı, işçilere ve denizcilere ders verdi. Ekim Devrimi sonrası devrimin fikirlerinin Petrograd’daki sanatçılar ve entelektüeller arasında yayılması için çaba gösterdi. Anatoly Lunaçarski’ye Petrograd’da bir toplantı örgütlemesi konusunda yardım etti, toplantı kısa bir sürede entelektüellerin nasıl örgütleneceği konusunda canlı tartışmaların yaşandığı bir platforma dönüştü. Toplantıya katılanlar arasında Rus şiirinin önemli isimleri Alexander Blok ve Vladimir Mayakovski’nin yanısıra devrimci tiyatro yönetmeni Vsevolod Meyerhold vardı.
1918 yılında Reissner, Bolşevik Partisi’ne üye oldu. Aynı yıl Bolşeviklerin önemli isimlerinden Fyodor Raskolnikov ile evlendi. 1918-1919 yıllarında Kızıl Ordu’nun bir askeri olarak İç Savaş’a katıldı. Kızıl Ordu içinde siyasi komiserlik yapan ilk kadın oldu ve istihbarat faaliyetlerine katıldı. Kılık değiştirerek Beyaz orduların arasına sızdı ve yakalanmasına rağmen bir fırsatını bulup kaçmayı başardı. Reissner, bir yandan devrimi korumak için savaşıyor bir yandan ise iç savaşa olan tanıklığını satırlara döküyordu.
1921’de Raskolnikov’un Afganistan’da diplomat olarak görevlendirilmesi üzerine Kabil’e taşındı. Burada beraber diplomatik görüşmeler sürdürdüler. 1923 Ekim’inde Almanya’da devrim başlayınca, barikatlara birinci elden tanıklık etmek isteyen Reissner yasadışı yollardan Almanya’ya gitti. Almanya’dayken uluslararası komünist hareketin önemli isimlerinen Karl Radek’le sevgili oldu. Buradaki tanıklıklarını kitaplaştırdı.
1924-1925 yıllarında Kuzey Urallar’da Izvestia gazetesinin özel muhabiri olarak çalıştı. Aynı zamanda Lev Troçki’nin Endüstriyel Ürünlerin Geliştirilmesi Komisyonu’nda çalıştı. Sıtmaya yakalanan Reissner zaman zaman tedavi için Almanya’ya gitti. 1926 yılında henüz 30 yaşındayken tifüs sebebiyle Moskova’da hayata gözlerini yumdu.
Troçki, Reissner hakkında şunları yazmıştı:
“Larissa, Beşinci Ordu’da olduğu kadar devrimin bütününde öne çıkan birisiydi. Bu hoş genç kadın, pek çok kişiyi kör ederek, devrimci gökyüzünde yanmakta olan bir meteor gibi parladı. Bir Olimpos tanrıçası görüntüsünün ardında incelikli nüktedan bir zekâ ve bir savaşçının cesareti bir aradaydı.”
Can Irmak Özinanır
Sosyalist İşçi