Dilek Çolak'ın yönetmenliğini yaptığı Hemşire filmi 11 Mayıs'ta vizyona girdi.
Filmin baskasinema.com'daki tanıtımı şöyle:
Hemşire Leyla, kocasından şiddet gören, bunu da kimseyle paylaşamayan mutsuz bir kadındır. Hayatının rutinliği içinde sürekli rejim ve spor yaparak yaşadıklarını görmezden gelmeye çalışmaktadır. Bu esnada cezaevlerine operasyon düzenlenmiş, siyasi tutuklular hücre tipi cezaevlerine karşı açlık grevlerine başlamıştır. Leyla’nın çalıştığı hastaneye bu eylemcilerden biri getirilir. Bu genç adamın adı Kerem’dir. Leyla’nın aksine Kerem onu hayata bağlayacak her şeye sıkı sıkıya bağlı bir adamdır. Bu iki zıt insan zaman ilerledikçe birbirlerinin yaşamlarını ve seçimlerini sorgulamaya başlarlar. Biri inandığı bir siyasi görüş için hayatını ortaya koyarken diğeri çocuğu ve eşi için kendi yaşamından feragat etmektedir. Kerem’in hapsedildiği, içinden fiziksel olarak çıkamadığı oda bir süre sonra Leyla’nın mutsuzluğundan kurtulmak için seçtiği bir kaçış alanı olur.
Yönetmen: Dilek Çolak
Oyuncular: Evren Duyal, Sermet Yesil, Aytaç Öztuna
Ülke: Türkiye
Dağıtım: Başka Sinema Dağıtım
Yapım: Tayfun Çetindağ
Hemşire filmiyle ilgili Aysim Türkmen'in yorumu şöyle:
"Ölüm orucundaki bir tutuklunun hücre/hastane odasına kapatılmasıyla bir tıp personelinin, devlet hastanesinin başhemşiresinin, kilolu vücuduna hapis hissedip/hissettirilip içine kapanmasını bir arada gösteren “Hemşire” filmi, beden ve mekân üzerinden yaşama ilişkin politikaları tartışabileceğimiz bir alan açıyor. İnsanın biyolojik yaşamı üzerinde kurulan iktidarın mekân ve vücutlar üzerinde yeni ve yeniden üretilen tekniklerle nasıl işlediğini küçük detaylarla hissettiriyor. Filmin geçtiği hastane/hapishanenin, içindekileri hem politik hem de bilimsel olarak kontrol altına aldığını ve yalnız hastalığa (ya da tutukluğa) dair değil, varoluş ve davranış biçimlerine dair çok daha kapsayıcı bir denetime maruz bıraktığını anlatıyor. Leyla ve Kerem’in hikayelerini seyrederken kilolu bedenler ve F-tipi hücreye kapatılmış olanlar üzerine üretilen bilgi ve söylemlerin, gündelik hayatı düzenleyen pratikler haline gelerek hepimizin bedenlerini ve yaşadığımız çevreyi kuşattığına tanık oluyoruz."