Z Yayınları, Ekim Devrimi'nin 100. yılında Tim Sanders ve John Newsinger'ın hazırladığı "1917: Rusya'nın kızıl yılı" adlı çizgi romanı okurlarla buluşturuyor.
Çizgi roman Ekim ayı içerisinde kitapçılarda olacak. An itibariyle şu adresten online olarak satın alınabiliyor: https://urun.n11.com/cizgi-roman/1917-rusyanin-kizil-yili-P209905325
Sipariş için ayrıca [email protected] adresiyle temasa geçilebilir.
Kitabın Canan Şahin tarafından yazılan önsözü ise şöyle:
"Rusya’nın “kızıl yılının” öznesini teşkil eden işçi sınıfı, askerler ve köylüler elinizdeki çizgi romanda, o kızıl yılı yaratan canlı karakterler. Yığınların tarih sahnesine çıktığı dönemin son derece girift olayları, bu karakterlerin lensinden ve sesinden, duru ama sahici bir anlatıya dönüşüyor. Tekstil fabrikası çalışanı Natalya ve 27 Şubat’ta grev kararı alan kadınlara silah sıkmayı reddeden askerlerden Peter, Şubat’tan Ekime kadarki tüm gelişmeleri fabrikalarda, sovyet toplantılarında, cephelerde, kadın toplantılarında, sokaklarda, gözaltında yaşandığı şekliyle bize aktarıyorlar.
1914’te başlayan Birinci Dünya Savaşı için ulusal bütçeleri onaylayan II. Enternasyonal partilerinin liderliklerinin ihanetiyle milyonlarca işçi birbirine kırdırıldı. Savaş lordları, kapitalistler, silah fabrikaları bu savaştan kazanırken Alman, İtalyan, Rus, Fransız ve İngiliz işçiler cephede ölüyordu. Rus devrimi tam bu milliyetçi boğazlaşmanın içinden yükselen enternasyonalist bir barış çığlığıydı. Çar II. Nikolay’ın süngü, antisemitizm ve din sömürüsü siyaseti yerle bir edildi. Rus devriminden sonra 1918 Almanyası başta olmak üzere İtalya, Macaristan, Avusturya, Fransa ve İngiltere’de reformist liderlikler savaş politikalarına destek vererek işçi devrimlerini boğdular. 1917 Rusyası işçi sınfının devrimci eylemine güvenmeyen tüm elitist sosyal demokrat parti bürokrasisinin kabusu oldu. Yeni doğacak III. Enternasyonal, enternasyonalizmin hayat bulduğu bu devrimle ateşlendi.
İşçi sınıfının köylülüğe göre sayıca azlığına rağmen şehirleri kontrol eden bir güç olarak sovyetlerdeki ağırlığı ve köylüleri yanlarına kazanmış olmaları, geçici hükümet üzerinde büyük bir baskı unsuru oldu. Lakin burjuva iktidarını yeniden restore etmek isteyen geçici hükümet, köylülere toprak dağıtmak ve savaşı bitirmek gibi vaatleri yerine getirmedi. İkili iktidar, artık bu çelişkili haliyle devam edemez duruma geldi. Bu çizgi roman sovyetleri yöneten işçilerin geçici hükümetle ilgili fikirlerinin nasıl değiştiğini iyi bir kronoloji ile anlatıyor. Lenin’in Nisan ayında ünlü Nisan tezleri ile Rusya’ya dönüşünden itibaren Bolşeviklerin işçi sınıfından nasıl öğrendiğini ve güven kazandığını görüyoruz. Geçici hükümetin dışişleri bakanının savaş kararı sonrasında yaşanan Temmuz ayaklanmasının Bolşevikler tarafından erken bulunduğunu, Ağustos ayında geçici hükümeti devirmek isteyen Kornilov darbesine karşı Kerenski hükümetini savunan işçileri ve Ekim geldiğinde işçilerin kitlesel eylemi ile yıkılan geçici hükümeti, işçi sınıfının en canlı çekirdeğinin liderliğinde kitlesel dönüşümler olarak okuyabiliyoruz. Devrimci partinin Rusya’nın kızıl yılındaki rolü devrimci komplo değil devrimci taktik ve strateji üretmek oldu. Lenin’in Nisan Tezleri’nden Devlet ve Devrim’ine doğru uzanan süreç, işçi sınıfının doğrudan demokrasi inşa ettiği sovyetlerin önemini kavrama noktasından kapitalist devlet aygıtının parçalanmak zorunda olduğu fikrine uzanan bir kolektif öğrenme ve ateşli tartışmalar süreci.
Devrimin 100. yılında, küresel kapitalizmin istikrarsızlaşma ivmesinin hız kesmediği ve politik statükonun merkez siyasetlerinin sarsılmaya devam ettiği bir dünyada yaşıyoruz. Trump, Putin, Erdoğan gibi siyasi figürleriyle ırkçı popülist sağın ve Bernie Sanders, Jeremy Corbyn gibi sembol isimleriyle de radikal solun dünyadaki ana akım siyasetleri, hem sağdan hem soldan sıkıştırdığı bir dünya. 1917 Rusyası’na o kızıl yılı yaşatan koşulların aynısına sahip değiliz tabii ki ama neoliberal kapitalizmin içinde olduğu krizi daha fazla ırkçılık, emperyalist saldırganlık ve cinsiyetçilikle çözmek isterken kitlelerdeki hayal kırıklığının olanağını bulduğunda kendini radikal siyasetlerle ifade ettiği bir dönemdeyiz.
Sosyalistlerin dünya işçi sınıfının devrimci eylemine yardımcı olmasının yegane koşulu bu sınıfın kendiliğinden eylemini devrimci bir zaferle taçlandırmasını sağlayacak partiler inşa etmek. Bu ise bugünün ırkçı sağına karşı amansız mücadele, kapitalist sömürüye karşı yürüyen tüm işyeri ve fabrika mücadelelerine destek, dünya genelinde savaş karşıtı bir enternasyonalist politika ve işçi sınıfı içinde hâlâ güçlü olan radikal parlamenterizme karşı Bolşevik geleneği savunmakla mümkün.
Natalya, Peter ve Sergey... Rusya’nın Kızıl Yılı’nın sıradan yaratıcıları. 1917’nin 100. yılında anıları bizimle ve hayal ettikleri dünya bizim de hayal ettiğimiz dünya."