Güneydoğu Marmara bölgesinin tarih öncesi dönemlerine dair ulaşılan bilgiler artış gösteriyor. Bu artışta özellikle Bursa’da yürütülen yüzey araştırmaları ve kazılardan elde edilen bilgilerin katkısı büyük.
Aktüel Arkeoloji’den Serap Ala, son yıllardaki arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkan bilgilerle ilgili “Bursa’nın Tarihöncesi” adlı bir yazı kaleme aldı. ‘Bursa’nın Paleolitik Çağlarına ait bilgilerin gerçekleştirilen yüzey araştırmalarından elde edildiğini’ ifade eden Ala, ‘Keles ilçesine bağlı Kıranışıklar köyünün 1,5 km batı-kuzeybatısında yer alan Belentepe buluntu yerinde Alt Paleolitik Çağ (MÖ 1.000.000- 250.000) sonlarına tarihlenen taş aletlerin yanı sıra burasının aynı zamanda birincil nitelikte bir çakmaktaşı kaynağı olduğunun da belirlendiğini’ yazdı.
Ala, Bursa’nın Paleolitik Çağ’a ait buluntularıyla ilgili ‘Harmancık ilçesinde yer alan Topbaşı ve Gavur Evleri buluntu yerlerinde tespit edilen taş aletlerin Orta Paleolitik Çağa (MÖ 250.000-45.000) tarihlendiklerinin belirlendiğini, Bursa sınırları içerisinde yer alan bir başka önemli Paleolitik Çağ buluntu yerinin ise Şahinkaya Mağarası olduğunu ve Orhaneli ilçesi sınırlarında Erenler Köyü’nün 4 km kuzeybatısında sarp bir kayalık üzerinde yer alan mağarada çok sayıda rastlanan hayvan kemikleri üzerinde gerçekleştirilen ön incelemede capra, bos ve lepus türlerine rastlandığını’ belirtti.
Yazının bir kısmında ise Bursa’da Geç Neolitik Çağ’a ait bulunan kalıntılara ilişkin bilgilere nasıl ulaşıldığından bahsedildi: Menteşe’de Kalkolitik Çağ mezarları tarafından tahrip edilmiş olan Geç Neolitik Çağ tabakasında çamur levha (pisé) tekniği ile örülmüş dörtgen planlı yapılara ait kalıntılar tespit edilmiştir. Yapı içlerinin işlevsel olarak tanımlanması mümkün olmasa da bu yapıların tabanlarının sarı renkli bir kille sıvandıkları görülmektedir. Barcın’da ise konutların direk ve kazıklar ile oluşturulmuş iskeletin üzerinin balçıkla sıvanarak yapıldığı anlaşılmaktadır. MÖ 6400’lü yıllara tarihlenebilen Menteşe ve Barcın’dan biraz daha sonraki bir dönem yansıtan Ilıpınar X. tabakada da çamur levha tekniği ile yapılmış dörtgen planlı yapılar görülmekte, bunu takip eden dönemde (IX. tabakada) ise kazık delikli mimari gelenek görülmektedir.
Serap Ala’nın yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.