Akit gazetesi şiddet uygulayan erkeği uzaklaştıran ve kadını koruyan 6284 no'lu yasa maddesini hedef aldı. Akit, madde hakkında "yuva yıkan madde" diyor.
Bir süredir kadınların yasalar nezdinde kazandığı haklar adeta saldırı altında. Son dönemde özellikle 2016’da Meclis’te kurulan Boşanma Komisyonu’nun raporu doğrultusunda pek çok yasal düzenleme gerçekleşiyor. Düzenlemelerin öncelikli olarak kadınları gözetmekten çok ‘aile bütünlüğünün korunması’nı dert edindiğini anlamak için komisyonun tam adı bile yeterli: “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması Ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu”.
Yasalar hükümetin siyasi programıyla uyumlu bir şekilde dönüştürülüyor. Her gün kadın cinayetlerinin işlendiği bir ülkede hükümet ‘aile’ kurumunu merkeze alan politikalar geliştiriyor. Kadınların hayatlarını korumak, toplum içerisinde kadınların güçlenmesini sağlamak yerine boşanmanın zorlaştırılıyor, evlilik teşvikleri yapılıyor, doğum kontrolü zorlaştırılıyor.
Yeni Akit gazetesinin bugünkü manşeti ise “şimdi de 6284 sayılı kanunu mu gözlerine kestirdiler?” sorusunu gündeme getirdi. Kanun kapsamındaki bir dizi uygulamaya erişim hükümet tarafından zaten zorlaştırılmaya çalışılıyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için düzenlenen kanun Yeni Akit içinse “yuvayı yıkan kanun”.
Söz konusu kanun şiddete uğrayan kadınların erkeğe karşı ‘uzaklaştırma’ kararı almasını sağlıyor. Pratik olarak kadın cinayetlerini ve şiddeti engellemekte çok eksik kalan bir uygulama olmasına rağmen, 6284 numaralı kanun şiddete uğrayan kadınların başvurabilecekleri en önemli yasal güvencelerden bir tanesi.
Kadına yönelik şiddet meşrulaştırılıyor
6284 kapsamında şiddete uğrayan kadınlar savcılık tarafından koruma, uzaklaştırma kararları alabildikleri gibi, sığınak, kimlik ve adres bilgilerinin gizlenmesi, sağlık sigortası, geçici velayet ve tedbir kararı aldırma gibi haklardan faydalanabiliyorlar. Kadınları korumaya odaklı bu kanun, Yeni Akit’e göre “yuvaların dağılmasının başlıca unsuru”. Gazete için erkek şiddeti değil kadınların şiddetten korunması ve boşanması sorun!
Gazetenin başvurduğu “uzmanlar” için kanun kapsamında şiddet uygulayan erkeğe verilen “1 ila 6 aylık” evden uzaklaştırma süresi “çok uzun”. Onlara göre uzaklaştırmanın amacı iki tarafı “teskin etmek”. Bu “uzmanlara” göre şiddet uygulayan erkek bir hafta evden gidip sakinleşsin, kol kırılıp yen içinde kalsın, maksat aileye bir şey olmasın.
“Uzmanların” psikolojik ve ekonomik şiddetin kanun tarafından tanınıyor olmasıyla da derdi var. Kadınların mahkeme kararı olmadan polisten koruma talep edebilmeleri onlar için “trajik” bir sorun. Belli ki kadın önce bir fiziksel şiddete uğramalı, darp raporu almalı, mahkeme kapılarını arşınlamalı! Şiddete maruz kalan kadınların ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olmaları ise belli ki yeterince “trajik” değil.
6284 yetmez!
6284 numaralı kanunun değil kaldırılması daha da kapsamlı hale getirilmesi gerekmektedir. Kanunun önemli bir kadın mücadelesinin ardından yürürlüğe girdiği 2012’den beri en sık atılan haber başlıklarından birisi “koruma kararına rağmen” işlenen kadın cinayetleri.
Yasemin Varıcı 2014’te koruma kararına rağmen kocası tarafından öldürüldü. Polis gözaltına almak yerine kocasını “teskin ettiği” için evine döndükten birkaç saat sonra bıçaklandı. 2016’da Mehtap Özkanlı yine koruma kararına rağmen boşanmaya çalıştığı kocası tarafından öldürüldü. 2016’da 24 yaşındaki Esra Gövem boşandığı eski kocası tarafından koruma kararı altındayken öldürüldü. Bunlar sadece internet arama motoruna ‘koruma kararına rağmen’ yazıldığında ilk karşımıza çıkan kadın cinayetleri.
Türkiye’nin dört bir tarafından onlarca kadın 6284 numaralı yasanın tanıdığı haklar kapsamında korunuyor olduğu sırada öldürüldü. Söz konusu yasanın eleştirilmesi gereken tarafı kadınları boşanmaya teşvik etmesi, ‘babaları itibarsızlaştırması’ olamaz. Bu kadına yönelik şiddeti meşrulaştırmak, şiddetin ve cinayetlerin artmasına vesile olmaktır.
6284 kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesi için mücadeleyle çıkmış olan ve sınırlı olmasına rağmen kadınlara güvence veren bir yasadır. Yasanın tanıdığı sınırlı güvencenin genişletilmesi gerekir.
Kadınların kazanılmış haklarına göz koyanlara karşı kadınlar yanıtı yine sokakta verecek. Kadınlar aleyhine yasal düzenlemelere, şiddeti meşrulaştıran Akit zihniyetine, şiddet uygulayan erkeğin itibarının avukatlığını yapanlara karşı kadınlar, 25 Kasım Cumartesi günü Kadına Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde sokakta olacak.