Başbakan Ahmet Davutoğlu, Özgecan Aslan'ın katledilmesinden sonra kadına yönelik şiddete karşı bir seferberlik başlattıklarını ilan etti. Oysa AKP, bundan üç yıl önce kürtajı yasaklamaya çalışırken, tecavüzcüleri kürtaj yaptıran kadınlardan daha az suçlu gördüğünü ilan etmişti.
Antalya’da AKP İl Kadın Kongresi’nde konuşan Davutoğlu, "Özgecan için şiddet gören tüm kadınlar için kadınlarımız seslerini yükseltmeli ayağa kalkmalı. Bütün kardeşlerimiz bacılarımız için beraber söyleyelim: Kadına uzanan eller kırılsın, kadına uzanan eller kırılsın, kadına uzanan eller kırılsın… Kadına uzanan eller kırılacak inşallah…" dedi.
Kırılması gereken elin sahibi AKP
Oysa kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinde bizzat AKP'nin konuya bakışının rolü var. 2012 yılında hükümet kadınların kürtaj hakkını gasbetmeye çalışırken, AKP'liler konuyla ilgili şu açıklamaları yapıyorlardı:
- "Tecavüze uğrayan doğursun, gerekirse devlet bakar." (Veysel Eroğlu, Bakan, AKP)
- "Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur." (Ayhan Sefer Üstün, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, AKP Milletvekili)
- "Anası tecavüze uğruyorsa neden çocuk ölsün, anası ölsün." (Melih Gökçek, AKP'li Belediye Başkanı)
Kadın erkek eşitliğine inanmıyorlar!
AKP'nin kadınlara düşmanlığı bunlarla da sınırlı değil. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bizzat kadın erkek eşitliğine inanmadığını söylemişti. Mehmet Şimşek, işsizliğin kadınlar iş aradığı için yüksek olduğu tespitinde bulunmuş, Veysel Eroğlu kendisinden iş isteyen bir kadına "Evdeki işler yetmiyor mu?" diye sormuş, Mehmet Müezzinoğlu ise kadının tek kariyerinin annelik olması gerektiğini söylemişti.
Geçtiğimiz aylarda Bülent Arınç, kadınların herkesin içinde kahkaha atmaması gerektiğini söyledi.
Fatma Şahin ise kadına yönelik şiddetin azaldığını ancak konuyla ilgili çıkan haber sayısının arttığını iddia ediyordu.