Kendisine şiddet uygulayan kocasını öldürdüğü için yargılanan Çilem Doğan, 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Çilem Doğan davasının karar duruşması dün Adana 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Doğan'a "haksiz tahrik altında kasten adam öldürmek"ten 18 yıl hapis cezası verildi. İyi hâl indirimi sonucu Çilem Doğan 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Yargı, kadınlara ya şiddet görerek yaşamayı ve bunun sonunda ölmeyi, ya da 15 yıl hapis yatmayı öneriyor.
Çilem Doğan davanın önceki duruşmalarında, eşinden sürekli şiddet gördüğünü, ölmekten korktuğunu vurgulayarak, eşinin akrabalarıyla birlikte çek senet çetesi kurduğunu ve bu durumu polise ihbar ettiğini ancak polislerin kendisini kullanarak eşinin tüm hareketlerinin kendilerine bildirilmesini istediğini söylemişti. Çilem, Adem isimli bir polisin de sürekli olarak eşi ile görüştüğünü ve kuryelik yaptığını anlatmıştı. Bu durumu da bildirmesine rağmen polislerin bir şey yapmadığını söyleyen Çilem, eşinden ayrılmak istediğinde ise kardeşi ve annesiyle tehdit edildiğini, bu nedenle boşanamadığını ifade etmişti.
Çilem Doğan yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:
"Azrail evde canımı alacak gibi bekliyordu. Olaydan bir gün önce bir numara aradı. Adamın şirket hattını aramış. Nerdesin dedim. Bekle geliyorum dedi. Beni öldürmesini bekledim. Sabah saat 8'de kapım kırılırcasına çalıyordu. Hasan çalıyordu. Öleceğimi bilmeme rağmen açtım. Bana, 'götür bu çocuğu odaya' dedi. Bu adam kesin polislerle konuştuğumu öğrendi, dedim. Öldürecek beni. Yatak odasına geçtim. Silahını yastığının altına koydu. Çamaşırlarını astım. Niyetim zaman kazanmaktı. Yatak odasını kilitledim. Bana, 'hazırlan gidiyoruz. 3 kadın bir de sen' dedi. Saçımdan sürükledi, tekmeledi. Silah düştü patladı mı bile anlamadım. Çocuğumu aldım çıktım. Tekrar üstüme geldi bir boğuşma yaşadık. O sırada kaç defa ateş açtığımı hatırlamıyorum. Yaşam mücadelesi veriyordum. Ben vurunca yatağın yanına düştü. Altından kalkmak için mücadele ettim."